İki gündür Ankara'dayım... Gelme sebebim bu akşam Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın 40'a yakın Alevi kanaat önderi ile yapacağı iftar ve sonrası toplantıya iştirak içindi; ancak gelmişken paralel yapıyla mücadele konusunda etkin bazı kritik isimlerle de görüşmeler yaptım. Bu görüşmelerin bazıları çetenin ahtapot gibi sardığı yargı ile emniyet cenahındandı.
Yapıyla mücadelede inanılmaz yanlışlara imza atıldığını iddia eden bu isimlerle yüz yüze görüşünce ve aktardıkları bilgileri dinleyince gerçekten çok üzüldüm. Çünkü olamaz böyle bir şey! Millet yüreğini koyup bu mücadelede aylardan beri canhıraş çaba sarf ederken bazılarının koltuk hırsı gibi aptal salak işlerin derdine düşüp mücadeleyi sekteye uğratması kabul edilemez! Şimdilik isim vermiyorum.
Kimlerin, hangi bürokratın ya da hangi yetkilinin kendisine yüklenen sorumluluğu unutup şahsi çıkarları için ne haltlar karıştırdığını yazmıyorum.
Biliyorum şimdi pek anlaşılmadı bu yazdıklarım.
Biraz üstü kapalı oldu çünkü ama şimdilik böyle. Vakti geldiğinde gerekirse daha açık yazacağım meselenin aslını. Gerekirse isim isim bunların kim olduğunu deşifre eder ve üstelik belgesiyle her şeyi ortaya dökerim. O yüzden son kez uyarıyorum! Özellikle de Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki şahsa sesleniyorum.
Bilmeli ki her şeyin farkındayım. Bana gönderdiği mesajların hepsinin neye hizmet ettiğini de görüyorum. Şunu kafasına sokmalı ki bu şahıs ben birilerinin altından koltuğu çekip başka birilerinin altına sürmek için vermiyorum bu mücadeleyi. Şahsi hırsları için mücadelenin başka bir tarafından tutan insanları safdışı etmeye kalkanların taşeronu değilim. Kim bu mücadelede yer almışsa hepsi başımın üstündedir.
Benim tek bir önceliğim, tek bir derdim var; o da devletin en kilit noktalarına sızıp, buraları ele geçiren ve buradan elde ettikleri güçle devlete, yönetenlere, uyarlarına gelmeyen herkese şantaj yapan Sakalsız ve Çetesi'nin temizliğine destek olmaktır. Umrumda değil yoksa kimin hangi koltukta oturduğu falan. O nedenle kimse beni oynadığı kirli oyunların bir parçası falan yapmaya kalkmasın sakın! Fitne fücürlüğün lüzumu yok! Herkes adam gibi kendisine teslim edilen görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışsın! Bıraksınlar artık; "Geçmişte şu bana şunu yapmıştı, şu adam şucuydu, bu bucuydu" falan deme saçmalıklarını.
Bugün birlik ve dirlik olup mücadeleye kelle koltukta sarılma günüdür.
Anlatabildim mi?