HSYK'da görevli hâkim Yıldırım Şimşek'e defalarca çağrı yaptım! E-posta ile gelen bir ihbarla peşine düştüğümüz ve tam da onun Ankara'da bir köyde akrabalarına ait olan bir tandırda yakmak üzereyken ele geçirdiğimiz bazı belge, CD, hard diskle ilgili cevap hakkını kullanmasını istedim. Nedense sustu. Uzunca bir süre konuşmadı. Ancak ne zamanki olaya savcılığın dahil olması gerektiğini yazdım bunun üzerine bir açıklama yaptı Yıldırım Şimşek. Ve akıllara ziyan o açıklamada tamamen gerçeği saptırmak amacı taşıyan şu ifadeleri kullandı. Dedi ki, "Ne şekilde elde edildiğini bilmediğim adımın yazılı olduğu davetiye kartı, eşimin ÖSYM belgesi, bazı aldığım şeylere ait faturalar gibi kişisel verilerim ile bana ait olmayan CD, hard disk vb. eşyalardan bahsedilerek, şahsıma yönelik algı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Söz konusu haber içeriğinde yer alan iddia ve ithamların tamamı gerçek dışı olup, hem şahsımın hem de daha önce görev yaptığım kurumun yıpratılmasına yöneliktir. Şahsımın ne yargıdaki ne de yargı dışında hiçbir yapılanma ile alakası bulunmamaktadır. Şahsım için ifade edilen paralel yapıyla ilişkili gösterme çabasının kişilik haklarıma saldırı ve suç isnadı niteliği taşıdığı da açıktır"
Yani mealen diyor ki Sayın Hâkim; "A haber'de yayımlanan % 100 Siyasette konu edilen belgelerin evet bazıları bana ait ama bazıları değil. Ben bunları yakmaya falan çalışmadım. Bana ait olan bazı özel belgeleri ele geçirmiş bu arkadaşlar ve bu belgelerin yanına bana ait olmayan cd ve hard diskleri ekleyerek beni paralel yapıyla ilişkilendirmeye çalışıyorlar!"
Yani bizi kurgu haber yaparak kendisine komplo kurmakla itham ediyor. Yalancılıkla, sahtekarlıkla suçluyor. Şimdi buradan ben Sayın Şimşek'e tekrar çağrı da bulunuyorum. "Gelin yayına... Ve biz size milyonların gözü önünde bu belgelerin, dokümanların tamamının size ait olduğunu ve sizin bunları yakarak yok etmeye çalıştığınızı canlı yayında ispatlayalım! "
Değerli okurlarım... Ben bu çağrıyı yapıyorum bütün açık yürekliliğimle ama emin olun Hâkim Yıldırım Şimşek'ten sonsuza değin karşılık gelmeyecek. Çünkü kesinlikle yalan söylüyor. % 100 Siyasette sergilediğimiz bütün o belgeler ve dokümanlar maalesef kendisine ait ve onları yakmaya çalıştı. Ha bilmiyoruz ki elbette neden bunu yapmaya çalıştı ama biz o tandırı da, nerede hangi köyde olduğunu da hepsini ispat etmeye hazırız. O tandır lalettayin bir kişiye de ait değil üstelik. Şimşek'in çok yakın bir akrabasına ait. Bize de bu dokümanlar o akrabaları tarafından ulaştırıldı. Buradan onların kim olduklarını ve nerede yaşadıklarını falan yazmayacağım. Ama savcılık soruşturma başlattığında başta tarafıma gelen e-posta olmak üzere yapılan bütün telefon görüşmelerini ve çalışmalarımızı açık ve seçik bir biçimde savcının önüne koyacağım. Bugün o belegelerin, CD'lerin ve hard diskin Yıldırım Şimşek'e ait olduğu konusunda ne kadar gerçekçi olduğumuzu anlamanız için sizlerle sadece gazetedeki posta kutuma gelen ilk e-postayı paylaşıyorum. Geri kalanları da Hâkim Şimşek'in hakkımda suç duyurusunda bulunması halinde soruşturmayı yapacak savcının önüne koymayı düşünüyorum!