Dün sabaha 25 yıl evvel gerçekleşen Halepçe katliamını aratmayan fotoğraflarla uyandı dünya. Suriyeli muhaliflerin iddiasına göre Esad güçleri Şam'ın Doğu Guta bölgesinde düzenlediği saldırılarda, aralarında kadın ve çocuğun bulunduğu 1000'den fazla insanın kimyasal silahlarla öldürdüğünü iddia etti (Akşam saatlerine doğru bu sayı 4000'leri buldu).
Suriye yönetimi muhaliflerin bu iddiasını kesin bir dille reddetti ama katliamın kim ya da kimler tarafından gerçekleştirildiğine dair bir açıklama yapmadı.
Görüntüler dehşetti! Kundaktaki bebeklerin bile hedef alınmış olması savaşın, savaşmanın ne kadar korkunç bir sonu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyordu. Masum sivilleri hedef alan her ölüm acıdır kuşkusuz.
Ama çocuklarınki daha da bir acıdır. Çok üzülüyorum. Mısır, Suriye ve Irak'ta yaşanan iç savaşlar nedeniyle çocukların bir hiç uğruna hayatını kaybetmesine... Samimiyetle söylüyorum dayanamıyorum.
Bir de tabii azıcık vicdanı olan her insanın yüreğini paramparça eden bütün bu acıların İslamiyet'in hâkim olduğu coğrafyada gerçekleşiyor olmasına akıl sır erdiremiyorum.
Allah'a bu kadar inanan ve ona bağlı olduğunu söyleyen toplumlarda bu vahşetlerin yaşanması gerçekten büyük bir paradoks!
Mısır'da yaşananlar karşısında çok kişi, çok ülke sınıfta kaldı ama karnesindeki insanlık dersi hanesine sonsuza değin silinmeyecek sıfırı yazdıranların başını İslam ülkeleri çekti.
Berbatlar! Hainler ve çok gaddarlar! Dün bariz biçimde bir kez daha koydular bunu ortaya!
Düşünün... General Sisi'nin Mısır'daki masum insanları katletmesine ses etmeyen ve hatta alenen destek atan o İslam ülkeleri, Suriye'deki katliama anında tepki verdi. Başını Suudi Arabistan'ın çektiği Arap Birliği, Suriye'ye giden BM heyetine; "Gerçeği görmek için hemen Doğu Guta'ya gidin ve bu suçu araştırın" çağrısı yaptı!
Zaten biliyorduk ama dünkü manzara dolayısıyla bu ülkelerin ABD ve Avrupa ülkelerinin kuyrukçuluğunu yaptığını bir kez daha görmüş olduk. Obama, ABD, İsrail...
Ne derseniz deyin işte! Onlar Esad'a karşı olduğu için, Esad'ı istemedikleri için Suriye'de yaşanana derhal tepki verdi, katliam saydı Arap Birliği! Ama aynı lobi utanmadan darbeci Sisi'nin yanında yer aldı.
Hale bakınız lütfen... Kocaaaa yerkürede bir tek ülke var şu anda sadece gerçeğin yanında yer alan...
Ötesini berisini düşünmeden, bütün dünyaya hem darbeci Sisi'nin, hem de diktatör Esad'ın kötülüklerini haykırabilen.
Evet. Bu net duruşumuz nedeniyle ne İsa'ya ne Musa'ya yaranamama gibi bir durumumuz söz konusu ama şahsen ben memnunum Türkiye'nin mevcut pozisyonundan. Doğrudur.
Dış politika uzmanlarına göre bu duruş ileride Türkiye'yi sıkıntıya sokacak, başını epeyce ağrıtacak ama vallahi umurumda değil! Çünkü ben bir uzman olarak falan bakmıyorum bütün yaşananlara. Bir ana yüreğiyle, insan gözüyle bakıyorum ve "ölüm ölümdür" diyorum! "Katliam katliamdır.
Her nerede, kim ya da kimler tarafından, ne sebeple gerçekleştirilirse gerçekleşsin büyük bir alçaklıktır!" diyorum.
Ve "bu alçaklığa göz yummak, ses çıkarmamak da haysiyetsizliğin dibidir!" diyorum!