Son Gezi Olayları'nın içine en çok dahil edilmeye çalışılan kesimin Aleviler olduğunu ispatlamak için ayrıca bir çaba sarf etmeye gerek yok aslında!
Çünkü olaylarda ölen dört gencin de Alevi kökenli olması sanırım ne demek istediğimin açık ispatıdır ama bu konudaki uyarılarım uyarlarına gelmeyen bazı okurlarım buna rağmen yine de soruyor:
"Kim Alevileri kışkırtıyor!
Nereden bu kanıya varıyorsun?
Var mı bi ispatın, delilin?" diyerek...
İşte bugün "Hesap Aleviler üzerinden yapılıyor" uyarılarıma itiraz edenlerin gözüne sokmak istiyorum Aleviler'i kışkırtmaya çalışanların kimler olduğunu ve bunu nasıl becerdiklerini!
İnanın ben bile farkına varmamışım.
Ben değil sadece, moderatörlüğünü yaptığım A Haber'deki %100 Siyaset programının o günkü yayınında olan hiçbir konuğum varmamış.
Suriye üzerine yapılan hararetli bir tartışmanın sonunda, tam da ben programı kapatmak üzereyken Gazeteci Nazif Okumuş'a "Yezid'le Hüseyin karşı karşıya geldiğinde bizim tavrımız Hüseyin'den yana olur" diyeceği yerde, "Yezid'den yana olur" deyivermiş AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner. Dili sürçmüş yani...
Düşünün söz konusu program tarihi 31 Mayıs! Yani nerdeyse 50 gün geçmiş üzerinden.
Ama alçaklıkta, namussuzlukta sınır tanımayan bildik birileri 3 gün önce aldılar o programdaki o dil sürçmesi olayını, ağzından kan damlayan bir Başbakan Erdoğan fotoğrafı eşliğinde manşetlerinden; "Dörtlük dörtlük yezidim!" diyerek okurlarına sundular.
Ben de meseleyi karanlık odakların, karanlık haber üretme merkezi olan söz konusu sitenin, çoğunluğu Alevi olan okurları Twitter'da şahsıma saldırıya geçince öğrendim. "Yahu n'oluyor?" deyip internete girince ise okuduklarım karşısında şoka girdim! Haberde resmen provokasyon yapılıyordu ve aleni bir yalan üzerinden göstere göstere Aleviler kışkırtılmaya çalışılıyordu. Gerçi sağ olsun... "www.yazete.com" adlı haber sitesi karanlıkların efendisinin sahibi olduğu, karanlık odacılara gereken cevabı vermişti ama ben yine de yazmak istedim. Çünkü meselenin karanlık odacıların yazdığı gibi olduğuna inanan ve maalesef ahmaklıkta sınır tanımayan birileri hâlâ şahsıma hakaret ve küfür içeren tweetlerle, e-maillerle saldırmaya devam ediyor.
İkna olmayacaklar biliyorum ama ben yine de bu konuda bir iki kelam etmek istiyorum.
Değil yönettiğim bir programda, bulunduğum herhangi bir ortamda dahi hiç kimse benim yanımda; "Yezid'le Hüseyin karşı karşıya geldiklerinde benim tavrım Yezid'den yana olur!" diyemez! Diyenin alnını karışlarım bu BİRRRRR!!!
İki... Bırakın Yezid'le Hüseyin karşılaştırılması yapılmasına tahammül göstermeyi, "Yezid" için "yok sahabedir, yok mümindir, yok Müslümandır" türünden laflara bile müsamaha göstermem! Epeyce bir zaman önce "adamın" biri etti böyle bi laf da tepkim karşısında ne diyeceğini bilemeyip bastı gitti bulunduğumuz ortamdan!
Üç! Eğer farkına varsaydım o günkü programda o dil sürçmesinin, o an düzeltmesini isterdim Metiner'den. Ama dedim ya varamamışım! Bağırış, çağırış arasında ben programı kapatma derdindeyken olan olmuş ve Metiner bile ne dediğinin farkına varamamış. Bu dediğimde ne kadar gerçekçi ve samimi olduğumu görmek isteyenler bi zahmet programın arşivlerine girip bir göz atsınlar ve görsünler nasıl çıkmış Metiner'in o laf ağzından!
Dört! Kimse tasalanmasın, İslamiyet'i ele geçirmek için Yezid'in Müslümanları nasıl kışkırttığını, onları birbirine nasıl kırdırdığını ve Kerbela'da Hz.
Muhammed'in soyunu, sopunu yok etmek için nasıl bir acımazsızlık ve alçaklık sergilediğini iyi biliyorum. Eğer bugün birilerini "Dört dörtlük Yezid" ilan etmek filan gerekirse, inanın o kişi Mehmet Metiner olamaz! "Dört dörtlük Yezid" olsa olsa ancak bu topraklar üzerinde, huzur içinde yaşama gayreti veren Alevileri sokağa çekip, onları Sünnilerle karşı karşıya getirme gayesiyle kalem oynatan alçak karanlık odacılar ve onların kuyrukçuları olur!
NOKTA!