Olayı ben de Başbakan Erdoğan'ın gündeme getirmesinden evvel duymuştum. Allah var yukarıda inanmamıştım da! Daha doğrusu inanamamıştım. Çünkü bir anneye, üstelik de bebeği kucağında olan bir anneye böyle bir zulmün ancak orta çağda falan yapılabileceğini düşünmüştüm. Ancak Kabataş İskelesi'nde yaşanan o meşum olayın mağduru Z.D'nin dün Star Gazetesi'nden Elif Çakır'a verdiği röportajı okuyunca memleketin hâlâ orta çağdakilerin kafasını aratmayacak hödüklerle dolu olduğunu gördüm. İnanın hâlâ havsalam almıyor! Nasıl yaparlar böyle bir şeyi? Nasıl bu kadar insanlıktan falan çıkmış olabilirler tasavvur edemiyorum! Çünkü gerçekten bir anneye, bir kadına, sırf başı örtülü diye böyle bir şey yapılamaz! Düşünün kadıncağız bebeği kucağında eşini bekliyor iskelede. Yaşananlarla ilgili hiçbir dahli yok! Neler olup bittiğinden haberi bile yok! Belki sorsalar o bile diyecek ki; "Ben de Gezi'de ağaçların kesilmesine karşıyım! Ben de AVM ya da Topçu Kışlası yapılmasına karşıyım!" Sormuyorlar ama! Ve sırf, "Başı örtülü" diye üzerine çullanıyorlar kadıncağızın. Üstelik aralarında hemcinsleri var. Neye uğradığını şaşırıyor zavallı genç kadın ve etrafta kendisini kurtarmaya çalışanların çabasına rağmen bir ton hakaret, küfür ve tehditle karşı karşıya kalıyor. Tartaklanıyor.
Gerçekten yazıklar olsun! Allah belalarını versin! Aslında hayvan diyerek hayvanlara bile hakaret etmiş oluyorum ama kim bu hayvanlar şahsen ben bilmek istiyorum! İnşallah polis bir an evvel bulur ve o iğrenç olayın yaşanmasına sebep olan bütün o alçakların kim olduğunu kamuoyuna gösterir!