CHP'li Haluk Koç, kamuoyunda Oslo görüşmeleri olarak bilinen meseleyle ilgili kamuoyuna sunduğu belgelerle beklediği karşılığı alamadı. Çünkü o belgeler birçok defalar yazılmış çizilmiş, üzerinde tartışılmış belgelerdi. Dün görüştüğüm haber kaynaklarım Koç'un bu çıkışının partide de rahatsızlık yarattığını iddia ediyorlardı. Ancak bu rahatsızlığın nedeni söz konusu belgelerin bayatlığı falan değil. Rahatsızlığın nedeni, "Terör sorununun" çözümünde parti içinde izlenen farklı politikalar. Koç ve ona paralel düşünen milletvekilleri genel merkezin terörün çözümündeki tavrından hoşnut değil. Bu grup 3 ay önce de Başbakan'a yapılan çağrıdan memnun değildi zaten. Susmuşlardı o günlerde ama sanırım artık suskunluğu bozma kararı almışlar. İşte, "CHP elden gidiyor! Ülke bölünüyor" anlayışından hareketle iktidarı Kürt sorununda izlediği yoldan dolayı vurmaya karar veren ekibin ilk icraatı Oslo belgelerini gündeme getirmek oldu. Hal böyle olunca da tabii başını Sezgin Tanrıkulu'nun çektiği ve barış için çözüm arayışında her yolun "mubah" olduğunu savunan CHP'liler isyan bayrağını çekti!
Öyle ya! Siz, "biz de bu işin çözümü için varız" diye yola çıkacaksınız, sizin dibinizde olan başka birileri ise bu işi çözmek için yıllar evvel yola çıkanları "keklik" gibi avlamaya kalkacak! Peki milletin bu tabloya bakıp sormak hakkı değil mi: "Hangisi CHP'nin görüşü?" diye. Nasıl anlatacaksınız bu tezadı? "Partimiz demokratik ve çok sesli bir partidir" diyerek mi? Geçiniz lütfen... Geçiniz.