Ne yazdım ben geçtiğimiz pazar günü bu köşeye? Ne dedim?
"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hafta sonu yapılacak kurultayla ilgili kötü bir sürprizle karşılaşabilir. Kurultayın yapılamama ihtimali de var. Çünkü Deniz Baykal ve Önder Sav'la birlikte hareket eden ve sayılarının yaklaşık 550 olduğu iddia edilen muhalif delegeler o gün kurultay salonuna gitmeme kararı aldı!"
Peki ne kadarı doğru çıktı bu yazdıklarımın?
Şöyle söyleyeyim, kurultayın toplanıp toplanamama kısmı hariç, tümü!
Onu da pazar günü göreceğiz ama olay tıpkı benim yazdığım seyirde yol alıyor değerli okurlarım.
Deniz Baykal, kendisini arayan basın mensuplarına ve delegelere açık açık diyor ki artık: "Evet. Kurultaya gitmeyeceğim" Önder Sav ise Roma'yı yakan "Neron" modunda tam! Alenen çağrıda bulunuyor partililerine, "gitmeyin bu kurultaya!" diye...
Ha... Bu iki ismin bu tavrı ne kadar delegeyi etkiler, kaç delege bu tavra destek verir bilemiyorum.
Onların inandığı gibi 625'i aşar mı? 400- 550 bandında mı kalır inanın kestiremiyorum! Ama şunu biliyorum ki, sayıları genel merkezin ya da genel merkeze yakın gazetecilerin küçümsediği kadar azımsanacak bir sayı değil!
İsimlerini buraya yazmam etik olmadığı için kusuruma bakmayın. Dün tanıdığım bütün İstanbul delegelerini tek tek aradım mesela. Evet. Kimisi "hık mık" durumunda ama çoğu, "gideceğim Ankara'ya ama salona girmeyeceğim!" diyor.
Şimdi ben bu durumda kime inanayım?
"İddia ediyorum. 900 kişi ile açılır bu kurultay" deyip benimle takım elbisesine iddiaya giren CHP'li milletvekiline mi? "Sevilaycığım...
Ben bu delegasyonu Deniz Bey'den de, Önder Bey'den de iyi tanıyorum. İnan her ikisinin de etkileyebileceği delege sayısı 250'yi geçmez!" diyen ismi bende saklı genel başkan yardımcısına mı?
Yoksa genel merkezin burnunun dibinde gazetecilik yapan ancak CHP kulislerinde neler olup bittiğini ben yazdıktan sonra fark edip, "atlatıldığı" hissiyatından hareketle köşesine habercilikten epeyce uzak, son derece sübjektif bir Kılıçdaroğlucu yazı konduran, "Muhalefet sanıldığı kadar güçlü değil. Bu hesap tutmaz! Bunu anlamak için de CHP uzmanı falan olmaya gerek yok. Zira bir kere Deniz Baykal genel merkezle anlaştı. Bu yüzden de muhalefet genişlemedi, daraldı" diyen arkadaşa mı? Gitmeyeceği yüzde yüz belli olmasına rağmen, "22 delege üzerinde etkili olduğu bilinen Diyarbakır eski milletvekili Mesut Değer, Kılıçdaroğlu ile anlaşmaya vardığı için muhalefete destek vermeyecek!" asparagas haberlerine kanabilen CHP'lilere mi inanayım?
Allahaşkınıza siz söyleyin...
Ben kime inanayım?