Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Tek başına bedelli haksızlık değil midir?

Bence son günlerin en netameli konusu 'Bedelli askerlik'!
Günlerdir düşünüyorum üzerinde...
Resmen oturup, 'olmalı mı, olmamalı mı? Olursa nasıl olur? Doğru mu olur, yanlış mı olur? Kabul edilmesi durumunda birilerine gerçekten haksızlık yapılır mı?' filan diye kendi kendime soruyorum...
Ama yine de bir türlü tam cevaba ulaşamıyorum.
Kafam cidden karışık bu konuda!
Ne, "Evet bedelli olmalı!" ne de, "Hayır kesinlikle olmamalı!" diyemiyorum yani...
Her iki seçeneğin de olduğunu varsaydığımda nedense vicdanımda garip bir sızı başlıyor...
Askere götürüleceği korkusuyla ortalıkta ser sefil dolaşan, asker kaçağı damgası yemiş koca koca adamları görünce, okurlarımı filan dinleyince, mantığım aklım elbette diyor ki; "Olmalı! Bu düzenleme derhal getirilmeli!"
Biliyorum bu düzenleme sayesinde yıllardan beri beklenti içerisinde olan yüzbinlerce erkeğin rahatlayacağını.
Analarının, babalarının, eşlerinin, çocuklarının, hatta ve hatta kiminin işvereninin bile 'oh be!' diyeceğini...
Ama bununla birlikte bir kereliğine yapılacak bu düzenlemenin istenilen bedeli ödemesi mümkün olmayanlara, yaş düzenlemesi nedeniyle 1 günle fırsatı kaçıranlara, gelecek dönemlerde askerlik yapmaya mecbur olacak bugünün ergen evlatlarına da haksızlık olduğunu görüyorum!
İşte o zaman da kahroluyorum.
"Olmaz ki ama!" diyorum kendi kendime.
Yakışır mı böyle bir uygulama sosyal adalet düzenine?
Eşit yurttaşlık kavramına?
Ne günahı var yani o bedeli ödeyemeyecek insanın?
Günahı gariban olmak mı? Yoksul olmak mı?
Gözü kapalı bir halde bedellilik düzenlemesine onay vermek, "Oh ne güzel parası olan yırtsın askerlikten!
Olmayan gariban da gitsin sürünsün dağlarda, taşlarda!"demek anlamına gelmez mi?
Nasıl derim ben böyle bir şeyi?
Bakın. Benim kocam 1999'da çıkarılan bedellilik yasasından faydalanmıştı!
Allah yukarda, çok da memnun olmuştuk ailecek!
"Ohhh! Çok şükür! Kurtulduk bu beladan!" deyip havalara zıplamıştık.
Ama ya o dönem istenilen 15 bin Alman Markı'nı bulamayanlar? Bankaların verdiği krediyi kullanmaya bile imkanı olmayanlar?
Onlar için haksızlık olmamış mıydı o günün şartlarında yapılan o düzenleme?
Olmuştu!
İşte şimdi aynı şeyin olmasından korkuyorum.
"Olmasın" istiyorum.
O yüzden de hem hükümetten, hem de Genelkurmay'dan, garibanın, yoksulun, bedelli düzenlemesine şartları uymayan ama bir yandan da askerlik yapmak istemeyen yurttaşların mağdur olmaması için 'çözüm' bulmalarını rica ediyorum.
Bilmeliler ki, tek başına bir bedelli düzenlemesi alenen haksızlık ve adaletsizliktir! Vicdanlar büyük yara alır.
İşte bunun olmaması için çare aranmalı.
Mesela, "Vicdani ret" konusunda bir yasa, bir karar çıkartmak belki bu haksızlığı ortadan kaldırabilecek bir formüldür.
Başka formüller de bulunabilir.
Yeter ki kafa yorulsun.
Yeter ki bu düzenleme yapılırken gerçekten, "Eşit Yurttaşlık. Sosyal Adalet" kavramları unutulmasın.
Eğer parası olanın bedelini ödeyip askerlikten yırtma hakkı var ise bu ülkede.
O zaman, "Askerlik yapmayacağım! Elime asla silah almayacağım!" veya "Param yok ama ben de askerlik yapmak istemiyorum!" diyen yurttaşın da muhakkak kullanabileceği bir hak olmalı!
Yanlış mıyım efendim?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA