Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Kızılay Başkanı'nın başını Ömer Çelik mi yedi?

Bazı okurlarım Tekin Küçükali'nin Kızılay'dan istifasına dair eski milletvekili Fevzi İşbaşaran'ın Twitter'da yazdıklarını işaret edip, demişler ki; "AKP'ye yaranacağım diye konuyu saptırıyorsun. İşbaşaran'ın ortaya koyduğu bu gerçekleri görmezden gelemezsin Sevilay!"
Doğru gelemem.
Gelmemem de lazım gelir zaten!
Onun için dilerseniz evvela İşbaşaran'ın bu konu hakkında neler yazdığına hep beraber bir göz atalım...
Demiş ki:
"25 yıl önce Küçükali, ANAP İstanbul yönetimindeydi. Ahmet Akar da Pendik İlçe Başkanımızdı. Tayyip Bey, Küçükali'yi Kızılay Genel Başkanı yaptı. O da Ahmet Akar'ı başkan yardımcısı yaptı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Tekin Bey'i arıyor. 'Adana Şube Başkanı'nı görevden al!' diyor ve bir isim öneriyor. Tekin Bey, 'Benim en iyi şube başkanım. Neden görevden alayım bunu yapamam' diyor. Ömer Çelik'ten ağır sözler tabii. Tekin Bey bu seçimlerde aday olmak istiyor. Çelik engelliyor. Son Somali yardımlarındaki Tekin Bey'in duruşu da iyi kullanılıyor. En yakın adamı Ahmet Akar, Çelik ve Başbakan ile görüşüyor. Ahmet, 'ağabey' dediği Tekin Bey'i arkadan vuruyor ve Başbakan geçen cuma günü İstanbul'da Tekin Bey'i çağırıyor. 'İstifa et' diyor. Ve istifa etti. Şimdi de Ahmet genel başkan olacak. Olay bu yani!"
Yani demek istiyor ki Sayın İşbaşaran, Küçükali'nin başını yiyen asıl mesele onun siyasi otoriteye karşı o dik duruşudur!
Ömer Çelik'e alenen posta koymasıdır!
Peki öyle mi gerçek acaba?
Üzgünüm ama değil...
Tamam hakkını yemeyelim. Diyelim tekrar; "7 yıl boyunca çok başarılı bir yönetim sergiledi. Arkasına aldığı güçlü ekiple hakikaten Kızılay'ın itibarını düştüğü yerden kaldırdı Tekin Küçükali!"
Ama bu arada siyasete girmeyi kafaya koyduğu için oturduğu koltuğun gücünü kullanarak bol bol kendi reklamını yaptığını da not olarak düşelim.
Bilelim yani hep beraber görevi boyunca onun tek derdinin Kızılay'ın daha çok insanın yardımına koşması filan olmadığını!
Bir diğer derdinin de siyasi hedefleri, amacı doğrultusunda ismini kamuoyunda olabildiğince duyurabilmek ve iktidara gelmesi yüzde yüz gibi görülen AKP'nin kapısını çaldığı anda o kapının sonuna kadar açılmasını sağlamak olduğunu.
Peki böyle tipte bir insan... Yani siyasete girmeyi illaki kafasına koymuş, hatta yakın çevresindeki insanlara, "Bakan olacağım bir gün inşallah!" dahi diyebilen bir insan, partisi içinde son derece güçlü olduğu tüm kamuoyunca bilinen Ömer Çelik gibi siyasi bir figüre sırf Adana şube başkanlığında değişiklik istedi diye posta koyabilir mi sevgili okurlarım?
Bir kere kusura bakmasın Sayın İşbaşaran ama Pakistan seyahatinde bizim gördüğümüz Tekin Bey'in öyle siyasi otorite ve onların bağlantılı kişilerine karşı posta koyacak bir mizacı falan yoktu!
Aksine onlara karşı gösterdiği yaklaşımlar, o kadar "Bu kadar da olmaz ki be abiciğim!" dedirten türdendi ki!
Hele bir anekdot var ki hafızama kazınan!
Anlatsam şuracıkta, eminim çoğunuz gülmekten yarılır ve "Pessss yahuuuu!" dersiniz...
Ama anlatmam.
Ayıp olur.
Hem Tekin Bey'in, hem de o yolculuğu birlikte yaptığımız diğer bütün insanların şahsına...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA