CHP kulisleri yazdığım için, "Biraz da AKP'yi yazsana! Niye onların perde arkasında dönenleri de afişe etmiyorsun?" şeklinde laf sokuşturanlara, hani, "Keşke onlar da CHP'liler kadar konuşkan olsa.
Keşke onlar da kulis verse! Vermiyorlar kardeşim!" dememe rağmen hâlâ muhteremler bana inanmıyor ya!
Hayretler içinde kalıyorum...
Sanıyorlar ki herhalde bana AKP'den oluk oluk kulis yağıyor da ben de onları döşek altına atıyorum.
Ne yapacaksam?
Evet. Doğru. AKP'den de çok tanıdığım var. Yakın olduğum insan var. Güzel hatırımı kırmayacak kişiler var.
Ama gelin görün ki bu güzel hatır bilen insanların hiçbiri... En en üst düzeyinden, en altına kadar...
Konuşmuyorlar! Daha doğrusu onlar da bir şey bilemediği için konuşamıyorlar!
Alın işte yeni kabine meselesi...
İzliyorum günlerdir.
Yazıyor çiziyor birileri habire.
"Yok şu kişi şu bakanlığa geliyor, şu kişi devre dışı kalıyor, şu kişi şu bakanlığa düşünülüyor" filan diye...
Okuduklarım üzerine arıyorum hemen kontaklarımı.
Kimi arasanız, "Sen ne biliyorsan, ben de o kadarını biliyorum!" diyor başka bir şey demiyor.
Yalan da değil!
Çünkü gerçekten bir şey bilmiyor.
"Tek bilen" kişi Başbakan Erdoğan!
Her şey onun kafasında.
Onun tasarrufu altında.
Son günlerde yazılan, çizilenler ise sadece yazanların tahmini.
Temennisi. Ya da öngörüsü.
Yani, "Kim olur acaba? Başbakan bu dönem kimi alır kabineye?" sorusunun kendilerine göre cevabı!
Daha dün. Adı yeni kabinede AB Bakanlığı'nda geçen çiçeği burnundaki vekil Volkan Bozkır'ı aradım.
"Hayırlı olsun" dedim.
"Sağol Sevilaycığım..." deyince tabii atladım üzerine.
Başladım laf çevirmeye...
"Çok sevindim inanın. Doğru bir karar ama Egemen Bağış ne olacak bu durumda? Ona başka bakanlık mı verecek Başbakan? Valla kabine dışı kalırsa çok yanlış olur! Çünkü Bağış kabinenin en çalışkan, en aydınlık yüzlerinden biri. İnşallah böyle bir şey olmaz!"
Şoka girdi adamcağız.
Çünkü dünyadan haberi yok!
Meğer benim "hayırlı olsun" temennimden vekilliğini kastettiğimi düşündüğü için teşekkür etmiş.
"Vallahi çok şaşkınım. Benim bilmediğim, bana söylenmemiş bir şeyi gazeteciler nasıl biliyor anlamadım" diyor.
Haklı da!
Bir kişi bakan koltuğuna oturtulacaksa, Başbakan değilse bile onun yakınındaki bir isim bakan olacak kişinin en azından kulağına, "Hazırlıklı olun! Başbakan sizin isminizi değerlendiriyor" filan demez mi?
Öyle ya!
Ya o düşünülen kişinin pozisyonu bakanlık yapmaya uygun değilse?
Ya o kişi kendini o koltuğa hazır hissetmiyorsa?
Tamam kabineyi Başbakan kendi kafasında tasarlıyor ama kesinleştirdiği bir isme nihayetinde, dönüp "Ben böyle düşünüyorum" diyerek yoklamaya, fikrini almaya çalışmaz mı?
Hele hele bu isim henüz siyasetin içindeyse...
Ya da ilk kez bakan yapılacak veya bakanlığı değiştirilecekse...
O nedenle siz siz olun bu yazılıp çizilenlerin yüzde yüz doğru olduğuna sakın inanmayın.
Bağlamayın yani kendinizi.
Bakarsınız Başbakan'ın yeni kabinesi bambaşka bir kabine olur. Çok sürpriz isimlerle dolu olur.
Bakın mesela ben size bir iki tane sayayım.
Milletvekili değil kendisi ama en yakın çalışma arkadaşıdır.
"Gölgesidir adeta" derler.
Mücahit Aslan.Yalan değilse bu dönem bakan yapmayı düşünüyormuş Başbakan.
Öyle duydum.
Dışarıdan bakan!
Bilemiyorum yani. Olabilir.
Neden olmasın?
Sonra Ayşenur Bahçekapılı.
"Yüzde yüz" diyorlar.
İçişleri'ni ona verirse şaşmayın sakın!
Allah'ı var kök söktürür millete Ayşenur Hanım.
Vallahi "benim" diyen erkekten daha erkektir!
Eski solculardandır bilirsiniz.
Öyle yalandan "dişini sökerim" falan diyenlerden değil ama!
Harbiden söker!
Yeter ki o imkân verilsin kendisine!
Binali Yıldırım'ı olduğu yerden oynatmayacakmış. Haklı ama! Çünkü cidden çok başarılı.
Recep Akdağ da öyle.
"Ertuğrul Günay lazım" diyormuş.
Haaaa... Menderes Türel var bir de.
Genç, dinamik falan...
Eski gazeteci.
"Basın Yayın'dan sorumlu Devlet Bakanı olacak" diyorlar.
Fena olmaz!
Makul yaklaşımları olur basın sektörüne.
Bülent Arınç yeni dönemin Adalet Bakanı olabilirmiş.
Güzel olur.
Bazen çok ters düşsek de kendisinin cidden adil bir insan olduğunu düşünüyorum çünkü.
Kabinede olması muhtemel ikinci kadın ise Fatma Şahin.
"On puan" derim.
Anadolu kadınının, özellikle de Güneydoğulu kadınların çilesini yalandan değil, içerden hisseder.
Zafer Çağlayan yeni Ekonomi Bakanı olacakmış.
Hakikaten çok ama çokkk çalışkan bir isim.
Duyduklarım şimdilik bu kadar.
Ne gelirse sizinle paylaşacağım, söz.