Bir yanda "yemin etmeme" krizi, bir yanda CHP'li muhaliflerin imza telaşı...
Arapsaçına dönmüş siyaset. İşte tüm bu hengâmenin arasında dün CHP'li bir dostumdan telefon aldım. Bomba gibi bir kulis verdi.
"Sizlerle de paylaşayım" dedim sıcağı sıcağına.
Geçtiğimiz pazar günü Ankara İncek'te mühim bir buluşma gerçekleşmiş sevgili okurlar.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partinin eski Genel Başkanlarından Murat Karayalçın ile bir araya gelmiş ve ona Ankara İl Başkanlığı'nı teklif etmiş. Görüşmeyi ayarlayan kişi Çankaya eski belediye başkanlarından Doğan Taşdelen'in yeğeni Gürsel Erol.
Ondan duymadım ama ona çok yakın bir dostundan duydum.
Kılıçdaroğlu - Karayalçın görüşmesi bayağı bir olumlu geçmiş.
Murat Bey, "Maddeten sorunlarım var. Onları halletmem lazım" falan deyip biraz nazlanmış ama "Siyasette her görev benim için kutsaldır" sözleriyle de kapıyı açık bırakmış.
Bekleyip göreceğiz. Bu arada Kemal Bey milletvekili adayı yapmadığı Ercan Karakaş'a da ilginç bir teklif yapmış. "Örgütten Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız olur musunuz?" demiş...
Doğrusu, Karayalçın'a yapılan teklife değil ama Karakaş'a yapılan teklife çok şaştım. Çünkü bu görevin Karakaş'a devredilmesi durumunda Gürsel Tekin'in pozisyonunun ne olacağını merak ettim.
Ve haklı olarak şu soruyu sorguladım kendi kendime:
Yoksa Kemal Bey, imzacıların kurultay için bahanelerini ortadan kaldırmak için örgütün tepkili olduğu Gürsel Tekin'i devre dışı bırakmaya mı çalışıyor? Acaba bu formülle kendi geleceğini mi rahatlatmaya çalışıyor?