Gazetemizin Antalya temsilcisi Mevlüt Yeni, kentin işadamlarının ve sanayicilerinin üye olduğu ANSİAD adına kahvaltılı bir toplantı için davette bulununca hiç düşünmeden kalktım geldim. 7 yıldır her salı sabahı saat 08.00'de bir araya gelip hasbıhal eden değişmez 40 kişinin dünkü konuşmacı misafirleri bendim yani. Her zaman kitabın ortasından konuşmayı düstur edinmiş olan bendenizin, politik gündeme, özellikle de Kürt meselesine dair görüşleri bazı katılımcılarca aşırı sekter bulunduysa da şahsen ben memnun oldum toplantıdan.
Bu arada Türkiye geneline göre daha laik, daha endişeli ve daha Türk Milliyetçisi bir tabakanın bulunduğu Antalya'da, seçime doğru şahane bir nabız yoklaması yapma fırsatı da buldum.
"Antalya'da sonuç kesinlikle partilerin çıkaracağı adaylara bağlı" dersem emin olun yanılmamış olurum.
Tabii ki kentte her zaman olduğu gibi CHP'nin diğer partilere karşın önemli sayılabilecek bir üstünlüğü var.
Ama bir o kadar da sorunu var!
Bir kere, 2 yıl önce Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan eski rektör Mustafa Akaydın'dan, Antalyalı'nın yabana atılamayacak derecede rahatsızlığı var.
Göreve geldiğinden bu yana somut proje üretmek yerine, işleri yokuşa sürmesinden yakınan halkın ortak kanaati şu; "Hoca belediyeyi belediye gibi değil, üniversite gibi yönetmeye çalışıyor!"
Sanıyorum Kılıçdaroğlu'nun bir süre önce dile getirdiği, "Antalya'da oy oranımızda düşüş var" argümanının da temel sebebi bu!
Belediyedeki kötü yönetim yani!
Eski başkan Menderes Türel'i sırf raylı sistem projesi dolayısıyla cezalandıran Antalyalı daha şimdiden kafasını taşlara vurmaya başlamış bile.
Çok net söyleyebilirim ki, sokaklarında, "Gelen gideni aratır!" psikolojisinin hâkim olduğu bu kentte yüzde 20'ler gibi gözüken kararsızların oyunu 11 Nisan'da görücüye çıkacak aday listeleri belirleyecek.
Baykal'ı 1. sıradan aday gösterecek CHP'nin listesinde ondan sonra sıralayacağı isimler de çok önemli. Mesela turizm kenti Antalya'da eski Akdeniz Turistik Otelciler Birliği Başkanı Sururi Çorabatır'la ilgili ciddi bir beklenti olduğunu belirtmeliyim.
İktidar partisine gelince.
Birinci sıraya konulması beklenen Mevlüt Çavuşoğlu'na salt Alanyalı olması sebebiyle sıcak bir yaklaşım var; kentle alakası olmayan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'e ise bayağı bir tepki var!
Antalyalı, adayların kendilerinden birileri olmasına özen gösteriyor. Hemen hemen her kentteki, "Bizi anlayacak, temsil edecek ve sahiplenecek simalar olması şart!" anlayışı burada da hâkim.
Hiç hoşuma gitmese de, "Listenin ilk sıralarına yerleştirilecek iki modern kadın, 8 vekilliği garantiler" şeklinde iddialı konuşan bazı AKP'lilerin en büyük kaygısı Başbakan'ın türbanlı bir aday göstermesi.
MHP'ye gelince...
Onun durumu ise tamamen barajı geçip geçmemesine bağlı.
Geçerlerse en az 4 milletvekilliğini sırtlarlar diye düşünüyorum. Çünkü Antalya'da özellikle BDP'nin son çıkışlarından dolayı bir tedirginlik var. Ve bu bütün olanı biteni hükümetin açılımına bağlayıp, "Şımarttılar bunları!" deyip, daha önce AKP'ye oy verip de bu seçimde rotasını MHP'ye çevirecek çok sayıda seçmen var!