Pir Sultan Abdal Vakfı, Maraş katliamı anmasında yaşanan rezalete dair bir bildiri yayımladı dün. Aslında benim de yazacak çok şeyim var bu konuda ama ben bugünlük sözü o gün orada bizzat faşistlerin saldırısına uğrayan Alevilere bırakmak istiyorum.
"Bizler, 1978'in mağdurları olarak, 19 Aralık 2010 günü Maraş'a gittik. Orada, 1978 Aralık ayında katledilen canlarımızı anmaya, yakınlarının ve bu katliam nedeniyle acı çekenlerin acısını paylaşmaya, katil olduğu aleni olarak ortadayken elini kolunu sallayarak gezen, işadamı, siyasetçi, bürokrat hatta milletvekili olan 'itibarlı' katillerin cezalandırılmasını, hiç değilse dosyanın yeni baştan açılmasını istedik. 'Bu topraklarda yaşayan herkesin kardeş olduğunu; farklılıklarımızın bizleri zenginleştirdiğini; Alevi-Sünni, Türk-Kürt bölücülüğünün emperyalist odaklı bir senaryo olduğunu; Alevi inancının meşruiyetinin, cemevi statüsünün, temel hak ve özgürlüklerinin tanınmasını, Alevi çocuklarına devlet zoruyla dayatılan-öğretilen Sünni misyonerliğine son verilmesini' istedik. Bu masumane isteme dahi tahammül edemeyen ilkel faşistler, 32 yıl sonra bu kez de bize, anma toplantısına katılanlara saldırdılar! Kimdi bu akıl fukarası saldırganlar? Söyleyelim: Ya 32 yıl önce canlarımızı şehit eden akılları alınmış, beyinleri tutsak edilmiş katiller, ya da onların talihsiz çocukları..."