Bugün Kürt Sorunu üzerinden filmler çekip, şarkılar söyleyip ceplerine oluk oluk para indiren bazı adamların pısırıklıktan ve cesaretsizlikten dolayı Ahmet Kaya'ya yapılan lince o gece nasıl alkış tuttuklarını anlatmıştım.
Ve hatırlarsanız o yazımda özenle altını çizmiştim bir noktanın.
"O gece, sırf 'Kürtçe bir şarkı söyleyeceğim. Şimdi bu şarkıma klip çekecek bir babayiğit arıyorum' dediği için insanlık dışı muameleye maruz kalan Ahmet Kaya'ya yapılan saldırılara karşı durabilen, ortamı yatıştırmak için mücadele eden iki kişi vardı sadece. Biri Savaş Ay. Diğeri Mehmet Aslantuğ"...
Tesadüf işte. Aslında ben bunları yazmıştım yazmasına ama Aslantuğ'la tanışmıyordum bile.
Onunla ilk kez "Aşkın İkinci Yarısı" adlı yeni filminin özel gösteriminde karşılaştım. Ve bin kat daha hayran kaldım.
Çünkü demokrat olduğu kadar mütevazı. Bir o kadar da samimi.
Aynı zamanda karısına karşı saygılı bir erkek, oğluna deli divane olan bir baba!
İşte böyle bir adam, ne yazık ki yeni filmi üzerinden iğrenç bir saldırıyla karşı karşıya.
Ahmet Hakan Bey filmini beğenmemiş.
Olabilir. Beğenmek zorunda değil ya!
Ama be kardeşim adamın yaptığı filmi eleştirirken onun kişiliğini aşağılamak da neyin nesi?
Hakaret etmek niye?
Küçümsemek, horlamak ve hatta daha da ileri gidip parmak sallamak!
Bari beyefendiliği ve örnek kişiliği ile yıllarca beyaz perdeye emek vermiş böyle bir adama bunu yapma yahu!
Hiç değilse Ahmet Kaya'nın o linç gecesinde gösterdiği muhteşem demokrat tavrının hatırına kaleminden akıttığın çiğliği durdur!
Bir kerecik olsun insaf et ve kendi kendine, "Birader bu adama sataşıp, saldırıp gündeme gelme bu kez de!" diye telkinde bulun!
Hiçbirini yapamıyor musun?
O zaman yıllar evvel şu eski mahallende bıraktığın ve ara sıra yoklamak durumunda kaldığın kahrolası vicdanını çalıştır!
Vicdanını...
Lütfen..