Çarşamba günü gerçekleşen Parti Meclisi toplantısında Kılıçdaroğlu'nun karşısına Önder Sav ve ekibinin İstanbul Milletvekili Çetin Soysal'ı aday olarak çıkartacağını yazmıştım.
Ancak yazdığım gibi olmadı. Soysal son anda aday olmaktan vazgeçti.
O gün bazı okurlarımdan ilginç mesajlar geldi posta kutuma.
"Ne oldu Sevilay? Şiştin mi? Yalan yazıyorsun çünkü CHP'yi bölmek istiyorsun!" mealinde abuk sabuk mesajlar.
Hepsine tek tek cevap vermek istemedim.
Yalan yazmadığım için yalanın arkasına sığınmak gibi bir derdim de yok!
Ben sadece CHP'li haber kaynaklarımdan aldığım bir kulisi taşıdım köşeme.
Ancak taşımadan evvel de adı geçen Çetin Soysal'ı aradım teyit için.
O köşede yazan ne varsa hepsini Soysal'a intikal ettirdikten sonra da sordum, "Aday olacak mısın gerçekten?" diye.
"Evet adayım!" deyince de kaleme aldım bütün duyduklarımı.
Şimdi...
İşi gücü bırakıp bana hakaret mesajları gönderen okurlarıma sesleniyorum. Diyorum ki;
"Yazdıklarımın arkasındayım. Hâlâ diyorum ki 'Önder Sav ve ekibinin Gürsel Tekin'e alerjisi var!' Eğer Kılıçdaroğlu o gün direniş göstermeyip, masaya yumruğunu vurmasaydı Çetin Soysal yüzde yüz aday olacaktı! Üyelerin büyük çoğunluğunun oyuyla da MYK'ya o gidecekti. Ha bu söylediklerimi hâlâ mı inandırıcı bulmuyorsunuz? O zaman huzurlarınızda Çetin Soysal'a açıkça çağrıda bulunuyorum:
Sayın Soysal... Ben mi yalan yazdım, yoksa siz son anda çark edip adaylıktan mı vazgeçtiniz?"