Bildiğiniz gibi halkın mevduatını çok düşük faizle toplayıp sonra bu mevduatı çok yüksek faizle halka tüketici kredisi, konut kredisi ve kart kredisi olarak kullandırıp köleleştiren mega zenginlere güzelleme yapanlara faiz lobisi diyoruz. Bu lobi, halkı kandırmak için Türkiye'de faizlerin piyasalarda rekabet içinde belirlendiğini söyler. Yine aynı lobi mevduata düşük faiz verilmesi, tüketici kredisinden yüksek faiz alınması için aralarında anlaşan, Rekabet Kurulu'nun yakaladığı 12 bankadan hiç bahsetmez. Yurtdışında Libor ve Euribor'u manipüle ettikleri için yakalanıp yargılanan faiz lobisini görmezden gelir. Böyle bir olay olmamış gibi davranır. Hatta halkı soyan bu mega zenginlerin küresel bir sorun olduğunu sürekli inkâr eder bizim faiz lobisi. Tabii bu inkârdan amacı Türkiye'nin kredibilitesini düşürmektir. Böylece ülke risk primini yükseltip daha çok faiz almanın yollarını arar. İşte bu nedenle lobi Türkiye'de belli aralıklarla, kriz çıkacağını dillendirir.
Peki faiz lobisinin bütün baskısına rağmen niye kriz çıkmıyor? Kriz çıkmıyor, çünkü son on bir yılda bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 24'ten yüzde 1.2'ye, kamu borç yükü ise yüzde 94'ten yüzde 35'e gerilediği için Türkiye'de artık kriz çıkması çok zayıf bir olasılık haline geldi. Bildiğiniz gibi devlet artık kısa vadeli dış borç kullanmıyor. İşte bu nedenle iç ve dış şoklara dayanıklı bir ekonomi var. Hatırlayacaksınız Türkiye'de son 200 yılda mali krizlerin dinamiği hep yüksek bütçe açıkları ve yüksek kamu borç yükü oldu. Halbuki bugün artık bütçe açığı çok az olduğu için devlet piyasalardaki parayı tek başına toplamıyor. Parayı piyasada bırakıyor. Böylece özel sektöre çok miktarda para kaldığı için faizler ve enflasyon azaldı, tek haneli rakamlara geriledi. Tabii düşük faiz ve düşük enflasyon refahı çoğalttı. Son on bir yılda milli gelir 230 milyar dolardan 820 milyar dolara yükseldi. İşte gerileyen enflasyon ve azalan faizler lobiyi rahatsız ediyor. Artık eskisi gibi para kazanamadığı için belli aralıklarla kriz çıkacak propagandası yapıyor ama nafile. Çünkü önceki gün Emlak Konut'un halka arzından 20 ülkeden yatırımcılar toplam hisse senedi arzının 2.3 katı talepte bulundu. Ve mevcut küresel koşulların olumsuzluğuna rağmen 1.6 milyar dolar tutarında hisse satıldı. Ve Türkiye ekonomisine olan küresel yatırımcı güveni ispatlandı. Böylece faiz lobisinin Türkiye hakkındaki haksız propagandasına da cevap verildi.
Niye anlattık bütün bunları? Anlattık çünkü dün Başbakan Erdoğan grup toplantısında "Hükümet faiz lobisiyle uğraşmasın dediler" diyerek önemli bir soruna parmak bastı. Hükümetin, devletin iki yakasını bir araya getirip halkı soyan faiz lobisinin haksız kazancına çomak soktuğunu, bu nedenle sürekli komplo hazırlandığını, üstü kapalı olarak belirtti. Çünkü halkı mega zenginlerin köleliğinden kurtarmanın tek yolu faiz lobisiyle uğraşmak oluyor. O halde Erdoğan'ın faiz lobiyle uğraşmakta kararlı olduğunu söyleyebiliriz.