İstanbul sermayesine hoş görünmek, şirketlerinde çalışmak, danışmanlık yapmak, dergilerinde, gazetelerinde yazabilmek için bazıları büyük çaba gösterir. Hatta İstanbul sermayesine şirin görünmek için gerçekleri çarpıtmaktan kaçınmazlar. Onlar, küresel mega zenginlerin düşük gelirlileri kredi kartı yoluyla soyduğu gerçeğini görmezden gelirler. Mega zenginlerin halkı soymasını önlemek için yapılacak finansal regülasyonlara karşı çıkarlar. Mega zenginlerin, dar gelirlilerin mevduatını çok az faizle toplayıp bu parayı çok yüksek faizle kredi kartı kullandırıp köleleştirmelerine güzelleme yaparlar. Tabii bu arada komisyonlarını ceplerine indirirler.
Niye lobi hakkında böyle kısa bir açıklama yaptık? Çünkü bizim faiz lobisi elemanlarının "faiz lobisi yoktur, faizler piyasada arz ve talebe göre belirleniyor" tekrarını uzun süredir dinliyoruz. Fakat işler onların söylediği gibi gelişmiyor. Londra bankalararası faiz oranını (Libor) manipüle ettikleri için tutuklanan UBS ve Citigroup eski çalışanı Tom Hayes'in itirafları skandalın boyutlarını ortaya çıkardı. Tam 175 milyar doların Libor manipülasyonu yoluyla vatandaşın cebinden çalındığı anlaşıldı. Arkadaşları arasında akıllı ama sosyal ilişkileri zayıf olduğundan "Yağmur Adam" olarak anılan Tom Hayes, Libor manipülasyonunun çok yukarılara gittiğini The Wall Street Journal'a açıklamıştı. Hatta itirafçı olmayı kabul etti ve Londra Ağır Dolandırıcılık Ofisi'ne bildiklerini anlattı. İşte bu bilgilerin sonucunda bankalarda pek çok üst düzey yönetici görevinden ayrıldı, yedi kişi tutuklandı. Bu arada Libor'u manipüle ettiklerini ve bu işe kendi elemanlarının dahil olduğunu kabul eden dört büyük finans kuruluşu ICAP PLC, Barclays PLC, UBS AG ve Royal Bank of Scotland, düzenleyici kuruluşlara, 2.6 milyar dolar ceza ödemeyi kabul etti. Yine Hollandalı Rabobank'ın ağustosta ABD ve İngiliz düzenleyici kuruluşlarına uzlaşmak için başvurduğu ve bu yılın sonunda ödeyeceği cezasının belli olacağı ileri sürülüyor. Ve New York merkezli yatırım bankası Keefe, Bruyette &Woods'un hazırladığı rapora göre Libor manipülasyonu nedeniyle Avrupalı bankaların toplam 35 milyar dolar ceza ödeyeceği tahmin ediliyor. İşin para cezası bu tutarda düşünülürken dolandırıcılık cezaları arkadan gelecek tabii.
Gelelim bizim faiz lobisine... Gezi olaylarının ardından 3 Haziran'da İstanbul hisse senedi piyasasında yaşanan yüzde 10.4 lük çöküşün faiz lobisi tarafından yapıldığı açık bir gerçek olarak ortada duruyor. Yine 12 bankanın faizleri manipüle ettiğini Rekabet Kurulu tespit etti. Bu arada 28 Şubat darbesi ve 2001 krizinde bazılarının içeriden bilgi alarak borsada alım-satım yaptığı ve dalgalı kura geçişte önceden haberdar olup döviz alarak nasıl zengin oldukları biliniyor. Kısaca Avrupa ve ABD, faiz lobisini ortaya çıkartıp hesabını sormaya başladı. Herhalde sıra yakında Türkiye'ye gelecek.