Bir ülkede yolsuzluğun yoğunluğunu ölçmek için "yolsuzluk algılama endeksi" kullanılıyor. Ülkeler, bu endeks uyarınca en az yolsuzluk yapılandan en çok yolsuzluk yapılana göre sıralanıyor. Bu konuda Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün hazırladığı bir endeks var. Her yıl hazırlanan yolsuzluk algılama endeksine göre 2011'de, İngiltere 10'uncu, Almanya 14'üncü, ABD 24'üncü, Türkiye 61'inci, Brezilya 73'üncü, Hindistan 95'inci, Çin 75'inci, Rusya 143'üncü sırada yer alıyor.
Bu sıralamada İngiltere, Almanya ve ABD diğerlerine göre daha az yolsuzluk yapılan ülkeler olarak görülüyor. Oysa İngiltere'de Barclays bankasında yaşanan Libor skandalı, gelişmiş ülkelerin bankalarının tüm dünyayı adeta soyduğunu ortaya koydu. Öyle bir yolsuzluk yapmışlar ki, yabancı sermaye girişinden büyüme hızına kadar ülkelerin her şeyini etkilemişler.
Gelelim bu soygunun nasıl yapıldığına... Londra bankalar arası borçlanma faiz oranı (Libor), bir ekonomideki tüm fiyatlardan daha önemli bir fiyattır. Çünkü tüm küresel piyasalarda paranın fiyatı, Libor dikkate alınarak belirleniyor.
Böylece alınan ve satılan paranın fiyatı dışında, döviz kurları, merkez bankalarının piyasalara müdahaleleri, sermaye akımları ve ülkelerin büyüme hızlarına kadar tüm stratejik değişkenler Libor'a bağlı olarak değişebiliyor. Adeta bir ülkenin çocuklarının temiz suya ulaşmasından karınlarının doymasına, hatta ilaç bulup bulamamalarına kadar etkin olabilen bir fiyat oluyor Libor. Dolayısıyla Libor'u manipüle etmek tüm dünyayı dolandırmak anlamına geliyor. Libor skandalı tüm dünya insanlarını dolandırmanın ötesinde onların hayatlarıyla oynamak anlamına da geliyor tabii.
Peki bu yolsuzluk nerede yapılıyor? Fiyatların piyasada rekabet içinde belirlendiği, dünyada en az yolsuzluğun yapıldığı iddia edilen ve en gelişmiş olduğu söylenen bir ülkede yapılıyor.
Hatta bu ülke, bizim faiz lobisinin de sürekli destek aldığı ülke. Buradan oradaki medyaya Türkiye hakkında asılsız yazılar yazdırılıyor, bu yazılar sonra alıntılanıp burada manşet yapılıyor. Amaç, fiyatları manipüle edip Türkiye'de kolay para kazanmak! Amaç bu olunca işbirliği de eksik olmuyor.
Niye anlattık bütün bunları derseniz... Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün sekretaryası Berlin'de çalışıyor. İngiltere'de patlayan Libor skandalına Alman bankaları da karıştı ve sorgulanıyorlar.
Peki bu yolsuzluk algılama endeksinde İngiltere ve Almanya, ortaya çıkan bu Libor skandalının ardından hâlâ en az yolsuzluk yapan ülkeler olarak 10'uncu ve 14'üncü sırada yer alabilecekler mi? Yoksa bu iki ülke, en çok yolsuzluk yapılan 182'nci sıradaki Somali'yle yer mi değiştirecek? Çünkü yaptıkları manipülasyonlarla, Somali'deki açlığa da neden oldukları, gıdasızlıktan ölen çocukların günahını İngiliz ve Alman bankalarının da taşıdığı ortaya çıktı. Son skandal onların, yolsuzluğun ve insafsızlığın en büyüğünü yaptığını adeta kanıtladı. Kanıtladı ama dünyada dürüstlük sıralaması değişti mi? Hayır değişmedi.
Anlayacağınız, asıl küresel yolsuzluğu yapıp çocukları aç susuz bırakan güçler, bu zengin ülkelerin faiz lobileri ama onlar hâlâ yaptıkları sıralamalarda en dürüst ülkeler olarak kendilerini gösteriyorlar ve buna da sadece kendileri inanıyorlar.