Kredi derecelendirme kuruluşlarına göre Güney Kıbrıs'ın kredi notu Türkiye'nin üzerinde bulunuyor. Yani Güney Kıbrıs yatırım yapılabilir bir ülke, Türkiye değil onlara göre. Güney Kıbrıs'ın notu BBB, Türkiye'nin notu ise BB seviyesinde tutuluyor. Oysa Güney Kıbrıs'ın bütçe açığının milli gelirine oranı yüzde 7, kamu borçlarının milli gelirine oranı yüzde 64 düzeyinde seyrediyor ve IMF verilerine göre ekonomisinin büyüme hızı 2011'de yüzde sıfır olarak açıklanıyor.
Dün Güney Kıbrıs bankalarıyla ilgili International Herald Tribune'de yeni bir haber yayınlandı. Habere göre, Kıbrıs bankalarının 152 milyar euro riski var. Bu risk özellikle Yunanistan devlet tahvillerinin alımından kaynaklanıyor. Yani Yunan Hazinesi büyük oranda Kıbrıs bankalarına borçlanmış.
Peki Yunanistan niye Kıbrıs bankalarına borçlanmış? Borçlanmış çünkü Güney Kıbrıs yabancı bankacılardan çok düşük düzeyde vergi alıyor. Adeta bir vergi cenneti adanın güneyi. Bu nedenle pek çok Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Rus zengini banka kurmuş orada. Hatta Sırp Kasabı olarak bilinen Slobodan Miloseviç'in bile Güney Kıbrıs'ta bankası olduğu biliniyor.
Bu para sahipleri paralarını Güney Kıbrıs'a getirip pek çoğunu Yunan bonolarına yatırmışlar. Şimdi Yunanistan'ın borçlarını ödeyememesi nedeniyle bu banka sahipleri zor duruma düşecek. Hatta Kıbrıs'ın en büyük bankası Marfin Popüler Bankası bile iyice sıkışmış durumda. Battı batacak halde.
Bankanın yönetim kurulu başkanı eski Güney Kıbrıs Maliye Bakanı Michalis Sarris bankayı kurtarmak üzere 1.8 milyar euro para aramak için Rusya'ya gitti. Bulamadığı takdirde, Kıbrıs devleti ya bankayı kurtaracak ya da AB Bankacılık otoritesi bankayı kapatacak. Tabii bu durumda risk daha da artacak. Devletin banka kurtaracak gücü yok. Çünkü Güney Kıbrıs, patlayan elektrik santralini tamir ettirecek parası bile olmadığı için Rusya'dan piyasa fiyatının çok altında bir faizle 2.5 milyar euro borç aldı. Bu defa Rusya'nın Kıbrıs riskini daha fazla çoğaltmamak için yeni bir borç vermeye yanaşmayacağı düşünülüyor.
Peki Rusya para vermezse ne olacak? Güney Kıbrıs batacak. Avrupa Para Birliği'ne üye olduğu için AB Kıbrıs'ı da kurtarmak zorunda kalacak.
Şimdi Türkiye'yi AB'ye almamak için çaba gösteren Nicolas Sarkozy ve Angela Merkel'e sormak gerekiyor. "Niye Güney Kıbrıs'ı, bu ülkenin sorunlarını çözmeden Sırp Kasabı Miloseviç'in bile bankasının bulunduğunu da bile bile apar topar 2004'de AB üyesi yaptınız?" Şimdi kaçış yok, karşınıza çıkan bu devasa borcu ödeyeceksiniz.
Gelelim kredi derecelendirme kuruluşlarına... Güney Kıbrıs'ın uçurumun kenarındaki ekonomisine Türkiye'den daha iyi not veren bu kuruluşların şimdi detaylı bir açıklama yapmaları gerekiyor. Bu notçuların Türkiye'deki destekçileri olan faiz lobisinin de bir açıklama yapması şart tabii.
İşte görüyorsunuz notçular ve onlara destek veren bizim faiz lobisinin el ele verip Türkiye'ye nasıl yüksek faiz tuzağı kurdukları birer birer ortaya çıkıyor.