Yaşadığı mali kriz Yunanistan ekonomisini iyice küçülttü. Pek çok kişi işsiz kaldı, 150 bin devlet memuru işten çıkarıldı. İşsizlik yüzde 17.5'e yükseldi. Ekonomi 2011'de yüzde 5.3 küçüldü. 2012'de ise yüzde 2 küçülecek. En önemlisi, Yunanistan'ın devlet borcu milli gelirinin yüzde 150'sine ulaşarak 384 milyar euro'ya yükseldi.
Avrupa Para Birliği içinde yer alan Yunanistan'ı kurtarmak için AB ve IMF, bu ülkeye iki ayrı paket halinde toplam 219 milyar euro tutarında destek kredisi verdi. Buna ek olarak da Yunanistan'ın Avrupalı bankalara olan devlet borçlarının yüzde 50'si silindi. Bütün bu yardımlara rağmen devlet borçlarının milli gelire oranı 2020'de bile ancak yüzde 120'ye gerileyecek.
Peki yaşanan bu kriz Yunanları nasıl etkiliyor? Bütçe açığını azaltmak için konulan yeni vergileri ödeyebilmek kolay değil. Çünkü küçülen ekonomi ve işsizlikle birlikte bir de yeni vergi ödemek oldukça zor. Bu yüzden de Yunanlar, yeni konulan ek emlak vergilerini ödeyebilmek için ellerinde para edecek ne varsa satıyorlar.
Dün International Herald Tribune'de çıkan bir habere göre, Atina ve diğer şehirlerin merkezi bölgelerinde kapanan pek çok dükkânın yerine şimdi tefeci dükkânları açılıyor. Bu dükkânlar gazete ve el ilanlarıyla otomobil, yat, kat, altın, gümüş, mücevher ne varsa satın aldıklarını duyuruyorlar. Pek çok Yunan yeni konulan vergileri ödemek için altın saatlerini, bileziklerini, altın madalya ve diğer değerli eşyalarını satıyorlar. Ya da rehine vererek borç para alıyorlar. Borç ödenemeyince doğal olarak rehinler de elden çıkıyor.
Peki bu altın ve değerli eşyaları kimler alıyor? Başlıca alıcılar Almanlar. Tefecileri de zaten onlar finanse ediyor. Kargo yoluyla altın ve mücevherler Almanya'ya gönderiliyor. Atina'dan Almanya'ya en son olarak kargoyla resmi kayıtlara yansımayan sekiz ton altın gönderildiği ileri sürülüyor.
Tuhaf bir durum! Çünkü Almanya her yıl ürettiği silahların yüzde 15'ini Yunanistan'a satıyor. Tabii bu arada Yunanistan silah satın alınca, bizim şahinler de bunu fırsat bilip hemen silah alıyorlar. Almanların ürettiği silahın yüzde 15'ini Yunanistan alıyorsa, Türkiye de yüzde 10'unu satın alıyor. Yunanistan'ın askeri harcamaları yılda 10 milyar doları, Türkiye'ninki de 15 milyar doları buluyor. İşte bu verimsiz silah alımlarının borçları Yunan ekonomisini batırdı. Biriken borçlar ödenmez hale geldi.
Şimdi ne oluyor peki? Yunanları silah satarak batıran Almanlar şimdi de gelip batan geminin mallarını yağmalıyor. Gelip onların evlerindeki babadan, atadan kalma altınlarını, mücevherlerini toplayıp götürüyorlar. Annelerinden babalarından kalan hatıralar bile Yunanların elinden alınıyor.
Başkasının parasıyla ve başkasının ürettiği bomba ve uçaklarla silahlanmanın, bir ülkeyi nasıl bir batağa sapladığının ve o ülkeleri silahlandıranların iştahının ne boyutlara varabildiğinin çok iyi bir örneği Yunanistan.
Silah satıcısı Almanların Yunanistan'a ne yaptığını ve neler yapmakta olduğunu çok iyi izlemeliyiz. Çünkü artık bu silahlanma işine bir son vermeliyiz. Yunanlar akıllarını başlarına toplamalı, silah alımı tuzağından çıkmalılar. Onlar bu kirli oyuna son vermeyi becerirse, bizi de kurtarırlar bu silahlanma tuzağından.