Bu yılın Nobel iktisat ödüllerini iki ABD'li iktisatçı Thomas J. Sargent ve Cristopher A. Sims aldı.
Sargent ve Sims, makro ekonomide, beklentilerin belirleyici olduğu görüşünü savunuyorlar. Çünkü yatırımcılar kararlarını ekonomi politikasının gelecekte nasıl şekilleneceğini düşünerek veriyorlar. Kısaca, bürokratların faizleri, enflasyonu, vergileri ve bütçe harcamalarını nasıl şekillendireceğini tahmin ediyorlar ve bu tahminler doğrultusunda yatırım yapıyorlar.
Siyasetçibürokrat kesimi ise özel sektörün nasıl gelişeceğini, nerelere yatırım yapacağını tahmin ederek faiz hadlerini, vergileri ayarlıyorlar. Böylece ekonomide hem özel sektör hem de bürokratlar, kendi bekleyişlerine göre bir ekonomik politika oluşturuyorlar. Bekleyişler tutarsa ne ala, tutmazsa ekonomide beklentiler bozuluyor. Ekonomik büyüme geriliyor, işsizlik çoğalıyor.
Peki bu iki iktisatçı mevcut bilgiye ne eklediler de Nobel ödülünü aldılar? Sargent, sistematik politika değişikliklerinin makro ekonomiye etkilerini araştırdı. Para ve maliye politikasındaki beklentilere bağlı değişiklerin ekonomiyi nasıl etkilediğini gösterdi. Sargent'in bekleyişler teorisinin uygulamasını yapan ilk iktisatçı olduğunu söyleyebiliriz bu durumda.
Sims ise şokların ekonomiyi nasıl etkilediğini ortaya çıkardı. Petrol fiyatlarının artışı, tüketimin aniden azalışı, faizlerin hızla değişmesi şok olarak algılanıyor. Ve Sims vektör -otoregresyon modelini (VAR) kullanarak, makro ekonomide olayların geçmişteki değerlere bağlı olarak doğrusal geliştiğini ama şokların bu gelişimi kısa ve uzun vadeli olarak değiştirdiğini ileri sürüyor. Tabii ekonomik kararlar verilirken beklentiler geçmişteki verilere göre oluşuyor.
Bir de özellikle belirtelim, Sims'in çalışmalarında Merkez Bankaları'nın verdiği kararların ekonomiyi bir buçuk ya da iki yıl sonra etkilediği ortaya çıkıyor. Buna göre, faizlerin indirilmesi ya da yükseltilmesinin sonuçlarını iki yıl sonra ancak görebiliyoruz.
Gelelim Sargent ve Sims'in bulgularının bugünü nasıl etkilediğine… Her şeyden önce iki iktisatçının bulguları, ekonomi politikasının bir ekonomiyi nasıl etkileyeceğini ve ekonominin şoklardan nasıl etkilendiğini bize gösteriyor. Bu iki konuda dikkati çeken nokta, beklentilerin rasyonelliği yani beklentilerin tutarlı olması.
Eğer politikacılar ve bürokratlar özel sektörün ne yapacağını, özel sektör de bürokratların ne yapacağını doğru tahmin edemezlerse işler karışıyor. O halde ekonominin baş aşağı gitmemesi için özel sektörün ve ekonomi yönetiminin karşılıklı şeffaf olmasında fayda var. Yoksa Sargent ve Sims'in dediği oluyor ve o ekonomide hasarlar oluşuyor.