CHP'nin ekonomik programında önerdiği "altın kural" Almanya'da Hitler'in iktidara geldikten sonra uyguladığı kamu harcamalarının finansman şeklini hatırlatıyor. CHP'nin ekonomik programında kamu maliyesinde uygulamayı vaat ettiği altın kurala göre kamu yatırımlarının borçlanmayla, kamunun cari ve transfer harcamalarının vergilerle karşılanması tasarlanıyor. Ve özel sektör yatırımları yerine ekonomide yatırımların çoğunluğunu devlet yapmaya başlıyor. Böylece devlet piyasalardan fazla para toplayacağı için özel sektör yatırım yapamaz hale geliyor.
Gelelim Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi lideri Adolf Hitler'in ekonomi politikasına... Hitler, 1933'te Almanya başbakanı olduktan sonra altın kuralı hatırlatan bir maliye politikasıyla kamu yatırımlarını artırmıştı. CHP'nin şimdi önerdiği gibi devlet önderliğinde ekonomiyi büyütme amacını taşıyordu. Bu nedenle ekonomideki yatırılabilir fonlar 1933'ten sonra özel sektör yatırımları yerine kamu yatırımlarına aktarıldı. Özel sektör faaliyetlerini kamu hizmetleri ikame etmeye başladı.
Almanya'da 1932'de merkezi ve yerel kamu idarelerinin toplam harcamalarının milli gelir içindeki payı yüzde 17.9 oranındayken, 1938'de yüzde 33.5 oldu. Kamu harcamalarının milli gelire oranı iki kat arttı. Yatırım harcamalarının getirdiği finansman yükü nedeniyle 1932-33'te 12.3 milyar Reichsmark olan kamu borcu 1938-39'da 41.7 milyar Reichsmark seviyesine yükseldi. Aynı dönemde bütçe açığı 15.2 milyar Reichsmark oldu ve bütçe açığını kapatmak için borçlanmanın yanında para basılarak ek finansman sağlama yoluna gidildi. Para arzı 1932-39 döneminde 13.4 milyar Reichsmark'tan 23.7 milyar Reichsmark'a yükseldi. Böylece işsizlik azaldı ama reel ücretler enflasyon nedeniyle 1932-38 arasında geriledi. Çünkü Hitler ekonomiyi dönüştürmek amacında değildi. Amacı ekonomiyi kontrol etmekti.
Devlet ağırlıklı ekonomi sonunda verimsizlik nedeniyle gerilemeye başladı. Tam bu sırada ekonomiyi kurtarmak için savaşa girmekten başka çare yoktu. Hitler de bunu yaptı ve II. Dünya Savaşı'nı başlattı.
İşte CHP'nin önerdiği devletin ekonomide payını çoğaltan ekonomik politika tasarımı Hitler'in uyguladığı modele benziyor. Dolayısıyla Mehmet Altan'ın önceki gün Star'da belirttiği gibi "rejimin bürokratik yapısını değiştirmeden, devletin ekonomik ağırlığını azaltmadan, rejimi, üzerindeki ordu vesayetinden arındırmadan, devlet çatısının, üretken ve demokratik olarak yeniden çatılması nasıl hayata geçecek?" Bu sorunun cevabı verilmediği takdirde, Hitler'in ekonomi modelini alıp "altın kural" diyerek vatandaşa sunarsınız. Vatandaş ekonomiyi dönüştürmeyen, ekonomiyi kontrol etmeyi hedefleyen ekonomi politikalarının sonuçlarını iyi biliyor. Çünkü 2001 krizinin nedeni bu tür ekonomi politikasıydı. Bu politikayı tekrar önermek ekonomik akla uygun değil.