Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

IMF'siz ne kadar büyürüz?

Türkiye İstatistik Kurumu, bugün yılın ilk üç aylık ekonomik büyüme oranını açıklayacak. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in iki hafta önce yaptığı tahmine göre, yılın ilk üç ayında yüzde 12-14 oranında büyüme olabilir. Bazı iktisatçılar arasında yapılan anketlere göre de büyümenin yüzde 11.5 oranında olacağı tahmin ediliyor.
Hatırlanacaktır, geçen yılın ilk üç aylık döneminde Türkiye ekonomisi yüzde 14.5 küçülmüştü. Bu küçülme, kriz lobisinin yarattığı büyük gürültünün bir sonucu olabilir.
Amerikan kaynaklı mali krizi sanki Türkiye'de çıkmış gibi gösteren kriz lobisi, 2008 eylül ayında olumsuz beklentiler yaratmaya başladı. AK Parti'yi iktidardan düşürmeye yönelik yaratılan bu olumsuz hava, ekonominin daralmasında önemli rol oynadı.
Türkiye ekonomisi 2008'in son üç ayından başlayarak, 2009'un dokuz aylık dönemine dek sürekli küçüldü. Ekonomi ancak 2009'un son üç ayında büyümeye başlayabildi.
Bu yıla gelirsek... Kriz lobisinin yarattığı bütün olumsuz beklentilere rağmen, 2010'un ilk üç ayında bırakın yüzde 10 büyümeyi, pozitif bir büyüme rakamına ulaşmak bile bu şartlarda başarı sayılmalıdır. Ayrıca, bu yılın ilk üç ayında hızla büyüyen ülkeler olduğu gibi, küçülen pek çok da ülke var. Yunanistan yüzde 2.5, İspanya yüzde 1.3, Belçika yüzde 1, İngiltere yüzde 0.2 oranında küçüldü. Tabii Singapur yüzde 15.5, Tayvan yüzde 13.3, Tayland yüzde 12.0, Çin ise yüzde 11.9 oranında büyüdüler.
Peki Türkiye ekonomisi bu yıl ne kadar büyüyecek? Dün Başbakan Tayyip Erdoğan AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada, "2010'un ilk üç ayında yüksek oranda büyüyerek, yeni bir rekorun sahibi olabiliriz" dedi.
Eğer geçen yılın aynı dönemine göre bu yılın ilk üç ayında yüzde 8'in üzerinde bir büyüme sağlarsak, Güney Kore'yi arkada bırakıp, OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olacağız. Zaten OECD de, Türkiye'den yüksek bir büyüme hızı bekliyor. OECD'nin Türkiye ekonomisinin 2010 yılı büyüme tahmini yüzde 6.8 olarak açıklandı. Bu olumlu tahminlerden de anlaşılıyor ki, Türkiye yaşanan küresel krizde en hızlı toparlanan ülkelerden biri olacak.
Gelelim ülke ekonomilerini büyüten temel dinamiklere... Bir ülkede ekonomi, o ülkedeki ekonomi özgürlük alanının genişliğine bağlı olarak büyüyor.
Özgürlük ve ekonomi arasındaki bağ öyle sıkı ki, demokrasinin vesayet altında olduğu ülkelerde ekonomi sürdürülebilir yüksek büyüme hızına bir türlü ulaşamıyor. İşte bu nedenle önümüzdeki Anayasa referandumu Türkiye ekonomisinin büyüyebilmesi için çok önemli.
Hükümet bir kısım iş dünyasının ısrarlı kampanyalarına teslim olmadı ve IMF ile stand-by anlaşmasını gereksiz yere uzatmadı. Böylece Türkiye ekonomisinin üzerindeki IMF vesayeti kalktı. Şimdi sıra bürokratik vesayetin kaldırılmasına geldi.
Referandumun yapılması engellenmez ve anayasa değişiklik paketi kabul edilirse, siyaset ve demokrasi üzerindeki asker ve yargı vesayeti de kalkacak ve sadece Türkiye halkı değil Türkiye ekonomisi de özgürleşecek.
Böylece ekonominin yüksek oranlı büyüme hızlarını gerçekleştirmesi mümkün olacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA