Aykut Kocaman, Daum'un icraatlarından memnun olmayan bir sportif direktördü. Takımın başına geçti. Sezon başı çizdiği genel portreden "Daum'un takım tertiplerindeki adaletsizliğini, başta Alex, belli isimlere sınırsız ayrıcalık tanıma hatasını mutlaka değiştireceğim" anlamı çıkıyordu. Kocaman sezon başında Avrupa kulvarında ve ligde Alex'i kulübede oturtuyordu. 11'de başlatıp devre arasında veya ikinci yarı ortasında çıkardığı maçlar da oldu. Young Boys rövanşında Alex'li F.Bahçe ilk yarıda hiçbir varlık gösteremedi. Rakip iki net pozisyonu harcamasa ilk yarıda her şey bitecekti. Kocaman devrede Alex'i çıkardı, Stoch'un atılmasına karşın F.Bahçe ilk yarıya oranla çok daha iyi oynadı. Son dakikada da turu getirecek beraberlik golünü kaçırdı. Alex'in yedek çıktığı Avni Aker'de iki gol atan Fenerbahçe üç net gol kaçırdı, iyi mücadele etti. Ama ilk devrede yediği hatalı golle maçı kaybetti.
ALEX'Lİ KAYIPLAR UNUTULDU
Bu maçtan sonra medyadan Alex baskısı artmaya başladı. 'Gereksiz otorite yaparsan kuyunu kazarsın' eleştirileri yapıldı. 'Alex'in oynamadığı ve çıkarıldığı maçlarda puanlar kaybedildi' dendi. Ama Young Boys ve PAOK maçları hiç gündeme gelmedi. Geçen sene son 20'lerde oyundan düşse de Daum'un ısrarla sahada tuttuğu Alex'le kaybedilen puanlardan hiç bahsedilmedi. Örneğin; Saraçoğlu'nda 2-0'dan 3-2'ye dönen Bursa maçında konuk ekip son 2 golünü son 7 dakikada attı. Alex 90 dakika oynadı.
Bu baskıya başta başkan Aziz Yıldırım olmak üzere yönetimin de ortak olacağını bildiğinden Aykut Kocaman'ın bu konuda Aragones gibi pes edip Zico-Daum modeline döneceğinden hiç kuşkum yoktu. Böyle de oldu. Konya'da Semih 15. dakikada girdikten sonra saha içi kurgusu çok iyi işledi. Semih, morali bozuk olsa da çok iyi oynadı. Alex 15 gündür idmanlara çıkıp, geçen hafta cezalı olup da kadroda bulunmayıp derbide ilk11'de görevlendirse, baskıları da göz önüne alıp çok fazla eleştirmezdim. Ama birçok derbi öncesi olduğu gibi 'Sakatım' deyip 1 hafta idmana çıkmayan, bu hafta da grip geçirip 2 idmana öylesine çıkan, zaten koşmayan, direnci olmayan Alex, derbide ilk 11'e girip Semih yedek kalıyorsa bu şu demektir: Aykut Kocaman inandıklarını baskılar karşısında hayata geçiremiyor.
Korkunun ecele faydası yok. Aslında Alex konusunu gündeme getirmek istemiyorum. Ancak medya ve kamuoyundaki Alex hayranlığına akıl sır erdiremiyorum. Dünya Kupası'nda, Şampiyonlar Ligi ve Avrupa'nın üst düzey liglerinde, günümüz futbolunun yükselen temposunda Alex benzeri oyuncu var mı?