Şenol Güneş'in sahaya sürdüğü, ofansif yönleri olan ama preste yetersiz oyuncu ağırlıklı kadrosu Beşiktaş için önemli bir avantajdı. Trabzonspor'un pres rahatsızlığı olan kadrosunda çabuk ve deneyimli Song da yokken defans bloğunu çizgi halinde öne çıkarması ev sahibi için bulunmaz bir fırsattı. Ancak Beşiktaş ilk devrede kendisine sunulan elverişli ortamı değerlendirmemek için elinden ne geldiyse yaptı. İleriye servis ve oyunu yönlendirme özellikleri sınırlı üç ön libero özellikli isimden kurulu orta saha yüzünden karşı alandaki genişlik arzu edilen biçimde kullanılamadı. Mustafa Denizli'nin fizik gücü yetersiz, devamlılığı olmayan Yusuf'u ligin en savaşçı oyuncusu Serkan'ın kulvarında görevlendirmesi ise büyük bir yanlıştı.
Trabzonspor'un asıl rahatsızlığı sol kulvardaydı. Beşiktaş'ta bu kulvarda Holosko ve Ekrem gibi çabuk ve adam eksilten oyuncular vardı. Hücum girişimlerinin odak noktası sağ kanat kombinasyonları olmalıydı. Ama ağırlık sol tarafa verildi. Çünkü ataklar organize gelişmiyor, İbrahim Üzülmez'in hırsı ve devamlılığıyla oyun sol kulvara yığılıyordu. Beşiktaş ilk yarıda net bir pozisyon bulamazken, Trabzon çok uygun bir fırsat buldu ama Umut deneyimli kaleci Rüştü'yü takıldı.

GÜNEŞ İNTİHARDAN DÖNDÜ
İkinci yarıya Beşiktaş daha tempolu ve kazanma arzusuyla başladı. Yusuf da daha çok içe kat ediyordu. Trabzon'un hatalı takım tertibi nedeniyle gol her an 'geliyorum' diyordu. Bobo çok net bir pozisyonu değerlendiremedi. Ardından Şenol Güneş arka arkaya iki değişiklik yapınca oyun önce dengelendi, sonra Trabzon'un kontrolüne geçti. Artık gole yakın takım Trabzon'du ama onlar da fırsatları değerlendiremediler. Sonuçta da Beşiktaş çok önemli 2 puanı kaybederek şampiyonluk yarışında ciddi bir yara aldı.
Şenol Güneş'in takım tertibi intihar niteliğindeydi. Ama rakip Güneş'in sunduğu bu elverişli ortamı değerlendiremeyince tecrübeli hoca en sonunda yaptığı iki hamleyle saha içi dengelerini takımı lehine değiştirdi. Bir deplasman oyununda, güçlü bir rakibe karşı orta sahada bir tek presçi Selçuk ile oynamak nasıl bir düşünceydi, anlayamadım. Rakip defansın dengesini bozacak ve pozisyon bulacak santrforu Umut'u da Beşiktaş'ın sol kulvarındaki tehlike dolayısıyla ilk yarıda kısa süre sonra sol çizgiye çekmesi de takımın tüm kurgusunu bozdu. Ayrıca Serkan'ın ligin ikinci yarısındaki müthiş fiziki direnci ve devamlığına saygı duymamak elde değil.