Maç öncesi bakalım "Denizli nasıl bir 11'le sahaya çıkacak" diye kendi kendime beyin jimnastiği yaptım. Ve de biri hariç tahmin ettiğim kadro sahaya çıkınca, eh biraz olsun "Denizli'yi çözdüm" diye sevindim.
Ama maç başlayınca yine yanıldığımı anladım. Çünkü İbrahim Toraman'ın sağ bek, Ekrem'i de İsmail'in önünde sol çizgide oynayacağını düşünmüştüm. Ama bir de ne göreyim Mustafa Denizli üçlü defans uygulatıyor.
Üstelik takımın en uyumlu ve istikrarlı, kendisinin bile sürekli görev verdiği Sivok-Ferrari çizgi defansını bozarak. Önde de üç ön libero tipi futbolcu oynayınca, Beşiktaş ilk yarı boyunca ne topa sahip olabildi, ne tek organize atak geliştirebildi.
Üçlü defans bloğunun uyum hatalarından Umut ikisi yüzde yüzlük dört pozisyon buldu. Ama kaleci Hakan izin vermedi.
İkinci devreye Mustafa Denizli iki değişiklikle çıktı. Ekrem'i öne aldı ve ilk yarıdaki düzende hiçbir şey yapması mümkün olmayan Tabata'yı Yusuf'la değiştirdi. Devre başlar başlamaz Colman'ın hatasından Beşiktaş'ın temel direği Ernst'in uzak şutu iyi yere gidince, Beşiktaş ummadığı bir anda skor avantajı yakaladı.
BOBO VE NOBRE GÜÇSÜZ
Ardından Trabzonspor'un etkisiz ataklarını kolayıkla savuşturdular. Alanzinho'nun girişinden sonra rakibin hücum etkinliğini biraz arttırması Beşiktaş'ı zora soktu. Ama gömülü alan savunmasında alan iyice daralınca deneyimli Toraman, Sivok ve Ferrari kaçırdığı gollerle morali bozulan Umut'u ve hiçbir şey oynamayan Gökhan'ın kolaylıkla marke ettiler.
Bu arada birkaç tehikeli şutu da günün en başarılı ismi Hakan önledi.
Bütün riskleri alarak tamamen disiplinden kopan Trabzonspor karşısında Beşiktaş 50 metrelik geniş alanda çok rahat skoru garanti altına almalıydı. Ama santraforlar öyle güçsüz ve formsuz ki, önce Nobre sonra Bobo takımlarını rahatlatamadılar. Trabzonspor'un verdiği pozisyon ikramlarının sonuncusunu Bobo affetmedi.
Tabii bir de madalyonun öbür yüzü var. Beşiktaş kötü de oynasa 5'te 5 yaptı. Wolfsburg mağlubiyetinin ardından fiziki ve moral tahribata rağmen Trabzon'dan öyle veya böyle 3 puanı aldı. 'Kazanan haklıdır' deyip, Beşiktaş'ı tebrik edelim.
Bana göre Kuddusi Müftüoğlu da mükemmel bir maç yönetti.