Beşiktaş seyircisiz gecede iyi bir futbol sergileyemediği maçı son 20 dakikada iki güzel golle kazandı.
Siyah-beyazlı takım ilk yarıda kopuk bir futbol sergiledi. Hücum girişimlerinde plan-program yoktu. Nobre'nin son vuruşta kaleci Ömer'den dönen organize atağı hariç başarılı bir hücum organizasyonu şekillenmedi. Bunda en büyük etken, Nihat ve Bobo'nun formsuzluğu, Nobre'nin düşük performansı ve Tello'nun verimsiz oyunuydu. İki ön libero ve defans bloğu ilk yarıda oyunu tutan isimlerdi.
Mustafa Denizli sol kulvarda İbrahim Üzülmez'e yer vererek doğru bir seçim yaptı. Çünkü önünde oynayan Bobo'nun defansif yönü zayıf olduğundan rakibin en önemli sprinteri Ali Zitouni'yi pasifize etmiş oldu.
İkinci yarıya Beşiktaş daha da durgun başladı. Aslında Mustafa Denizli'nin alışılmış stratejisi, işler iyi gitmiyorsa ikinci yarıya en az bir değişiklikle başlamaktır. Ancak bu kez Mustafa Denizli karşılaşmaya belli bir süre daha aynı 11'le devam etti. Oyununun gidişatı iyi değildi ve sonunda iki hamle yaptı. Oyuna sonradan giren oyunculardan Uğur İnceman ile başlayan pozisyon yine yeni girenlerden Holosko ile gole dönüştü. Ardından da Tello'nun güzel frikiği işi bitirdi. İlk yarının suskun ismi Tello, gol dışında ikinci yarının bence en başarılı ismiydi.
FERRARİ UYUM SAĞLIYOR
İki gözlemim daha var. İlki; Beşiktaş'a iyi bir santrfor gerekli. İkincisi ise yeni transfer Ferrari gittikçe uyum sağlamaya başladı.
Antalyaspor henüz geçen seneki bütünleşmesini tamamlayamamış. Balili formsuz ve güçsüz. Orta sahanın çalışkanlığı ve geri dörtlünün hırsı, bu maçta başarılı olmaları için yeterli olmadı. Hücum girişimlerinde kısır kaldılar ve iyi oynamayan Beşiktaş'a karşı da fazlaca pozisyon verdiler.
Hakem İlker Meral ise zorluk derecesi yüksek olmayan maçı az hatayla yönetti.