Beşiktaş zorlu Ankara deplasmanında aldığı 3 puanla mutlu sona çok yaklaştı. Mustafa Denizli her hafta takım tertibinde alışılmış hala gelen bir rötuşunu Başkent'te de yaptı. Ekrem'i kulübede tuttu. Defansın ortasına da Zapotocny'i Gökhan'ın yanını monte etti. Bu maçta da ligin ikinci yarısındaki alışılmış görüntüler ortaya çıktı. Kopuk kopuk bir futbol, Nobre'nin yokluğunda top tutacak ve devamlılığı olan bir forvet olmadığından maçın hiçbir bölümünde ileride yerleşemeyen Beşiktaş. Ancak her zaman vurguladığım gibi Mustafa Denizli'nin çok akıllı bir tercihle Ernst'i istemesi ve bu transferi yönetimin gerçekleştirmesi siyah-beyazlılara hayat verdi.

EKREM HAMLESİ DOĞRUYDU
Alman oyuncu tam bir profesyonel, üst düzey devamlılığı olan disiplinli bir görev adamı. Ernst'in en büyük katkısı Beşiktaş'taki kadro yapısından kaynaklanan kopukluğu en aza indirmesidir. Cisse de onu tamamlayınca orta sahanın ortasında sağlam bir ikili oluştu. Ankaragücü maçına bir göz atarsak; kalede deneyimli Rüştü, onun önünde savaşçı, hırslı sert bir geri dörtlü, önlerinde de sağlam iki ön libero. Holosko, Bobo, Tello ve Yusuf gibi yeteneklerin devamlığı olmadığından ve defansif yetersizliklerinden Beşiktaş skor avantajıyla oynamasına rağmen doğal olarak sıkıntılı anlar da yaşadı. Bilhassa ikinci yarıda Jaba'nın kısa aralıklarla kaçırdığı iki yüzde yüzlük fırsat Beşiktaş'ın şansıydı.
Skoru değiştirmek için büyük efor harcayan Ankaragücü karşısında Mustafa Denizli, doğru bir hamleyle sprinter Ekrem'i oyuna alıp önde sol kenar adamı olarak değerlendirdi. Ekrem de işi bitiren Bobo'nun golünün hazırlayıcısı oldu.