Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Ceplerimiz çöplük oldu Cahit Bakanım!..

"Cahit Bakanım" dediğim, Mehmet Cahit Turhan!. Ulaştırma Bakanı!. Adeta feryat eder gibi onun adını başlığa çıkarmam, cep telefonlarımızın gene çöplüğe dönmesinden..
Cep telefonlarıyla işlenen suçlara Ulaştırma Bakanlığı bakıyormuş.. "..muş" diyorum, çünkü açık seçik söylenen, yazılan bir şey yok. Adalet Bakanlığı da olabilir. İçişleri Bakanlığı da.. Çünkü ortada bir suç var.
Cahit Bakanım "Benim işim değil" derse, o zaman, başka bakan arayacağız..
Gene olmazsa, bu ülkedeki işlerin tek ve kesin çözüm adresine gideceğiz.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a.
Anarşi ve terör, sadece Güneydoğu'da olmuyor çünkü. Devletin olmadığı her yerde oluyor..
Mesela cebimizde..
Efendim, savaşmış, etmiş, cep telefonlarımızın herkes tarafından keyfi uygulanmasının önüne geçmiştik.
Esasen yasaktı, önceden izin almadan ceplerin reklam amaçlı kullanılması.
Ama uygulanmıyordu.
Kumar yasak olduğu halde ülkemizde, cebimize her gün onlarca internet üzerinden kumar oynatan mafyanın reklamları yağıyordu. Ticari ve siyasi kişiler önceden izin almalarını gerektiren yasaya rağmen ceplerimizi reklam çöplüğüne çeviriyorlardı.
Yukardan da emir geldi. Sonunda önlediler..
Ama bizde devlet emri üç gün sürer ya..
Yavaştan yavaştan yeniden başladılar.. Giderek azdılar.
Mesela..
"Ahmet Ataç" diye bir herif var..
Beni listesine almış.. Kim bilir daha kaç yüz, hatta bin cebe bir tıkla ayni mesajı otomatik yolluyor, bilgisayarı..
"Kandil.. Bayram.. Hafta başı, hafta sonu, tatil, bilmem ne." İşte bu sabah her pazartesi olduğu gibi gene "İyilik ve güzelliklerle dolu bir hafta" dilermiş. Cehenneme..
Sen cebime düşmeden başlasam haftaya iyi olur, merak etme..
Yahu ben telefon manyağı değilim.
İzin aldın mı ulan bana her hafta on mesaj yollamak, benim vaktimi çalmak için..
"I.Ulvi Yntrt" diye bir herif de aynen. Hemen her gün mesaj atıyor.
Beyoğlu Belediyesi imzasıyla yollayan kimse, o da..
"Uyarsis BTK", neyse artık..
"Remaxmia".. Miami'de yatırım yaptıracakmış bana iyi mi?.
Heybet25.com kumar oynamaya çağırıyor beni, 500 lira avanta vererek. Sonra donumu alacak, nasılsa, kaptırırsam.
Ameriknkltr.. İngilizce öğretecekler bana.. Onlara bir f'li laf ederdim ama..
Daha neler neler Sayın Bakanım..
Mesele, sadece çok kıymetli vaktimi, bu çöplüğü temizlemekle uğraşmam değil.
Devlet meşgul olmayınca, sayıları durmadan artıyor. Yarın yüzlercesi yağmağa başlayacak, ceplere.. Çocuklar dâhil..
İkincisi..
Kim bunlar.. Mesela bu Ahmet Ataç, yarın FETÖ'cü çıkarsa, başıma savcılar üşüşmeyecek mi?. O zaman ayıkla pirincin taşını..
Cebim Turkcell'e bağlı.. Her mesajdan kâr eden Turkcell, bunlara engel olamıyormuş..
Peki, kim, nasıl engel olacak "Kanunen, önceden izin almadan reklam mesajı atmak yasak" olduğu halde cebimi çöplüğe döndüren bu pervasız, bu devlet tanımaz eşkıyaya, söyler misiniz, Sayın Cahit Bakanım!.
Söyler misiniz, Devlet var mı, yok mu, bu ülkede?.

***


Dünyanın en iyi modelleri Türk!..

32. Best Model of the World yarışmasının finalini takip etmek üzere Hıncal Abi tarafından görevlendirildiğimde çok şaşırdım açıkçası.
Çünkü kendisi hem bu tür yarışmaların duayeni hem de çoğu zaman jürisidir.
Görev yerim İstanbul'un ünlü kulüplerinden Masquerade idi.
Mekânın ambiyansı ve şıklığını, ses ve ışık sistemlerini ve dj'in yarışma öncesi çaldığı müzikleri çok beğendim.
Sunucu Ece Gürsel başarılıydı ve elbisesi de çok güzeldi.
Önce daha önceki yılların Türk Best Modelleri dev ekranda hatırlatıldı.
Aralarında Kenan İmirzalıoğlu, Burak Özçivit, Çağatay Ulusoy, Esin Moralıoğlu, Şenay Akay, Deniz Akkaya, Hande Subaşı gibi isimleri sayarsam bu yarışmanın önemi vurgulanır.
Önce kızlar Yıldırım Mayruk koleksiyonu ile sahneye geldiler.
Ajda Pekkan'ın 'Yalnızlık FM' şarkısı eşliğinde gerçekten çok şık ve rengârenk elbiseler içinde kuğu gibiydiler.
Sonrasında sahneye yine bir Ajda Pekkan şarkısı 'Resim' ile Ömür Gedik çıktı. "Arka arkaya iki Ajda şarkısı tesadüf olamaz, olsa olsa Erkan Özerman'ın Ajda Pekkan'a bir arkadaş vefası olsa gerek" diye düşünmeden edemedim.
Ardından Ferruh Karataşlı koleksiyonu içinde erkek modeller sahneye gelince fonda çalan nefis tempolu 'Born Again'in de etkisiyle çoğunluğunu kadın misafirlerin oluşturduğu salon hareketlendi.
Erkek modellerin boşalttığı sahneyi Seranad Bağcan doldurdu!
İnanılmaz güzellikteki sesi ve Seranad albümünden 'Pamuk İpliği' isimli harika şarkısı bence gecenin en güzel ve en özel anlarından biri oldu.
Tabii ki kadın modellerin mayolu geçişleri ve 60'lı yılların klasiği 'El Porompompero'nun harika remiksi ile yaptıkları dans bir başka özel ve güzeldi.
Sunucumuz Ece Gürsel'in şarkısını dinledikten sonra erkek modelleri de mayolarla izledik.
Sonra da jürideki Nil Burak şarkısıyla eğlendik.
Erkeklerde Türkiye, kadınlarda Nijerya'nın en iyi kostüm ödüllerini kazandıklarının açıklanması ile final bölümüne geçtik.
Erkeklerde benim favorilerim Türkiye ve Azerbaycan'dı.
Azerbaycan birinci, Türkiye'den Tolga Kandemir üçüncü oldu.
Kadınlarda favorilerim Belarus, Brezilya ve Türkiye idi. Türkiye'den Derya Ekşioğlu kazandı.
Yani kadınlarda Türkiye ve erkeklerde Azerbaycan'ın birincilikleri ile Dünya Best Modelleri bu sene Türkler oldu.
Tamamıyla gerçek bir Türk markası olan Best Model of the World yarışmasını yaratan, yaşatan ve her yıl gerçekleştiren Erkan Özerman'a tebriklerimi sunuyorum, başarılarının devamını diliyorum.
İyi ki varsın Erkan Özerman, nice 'Best Modellere...
Ayrıca.. Kıbrıs Genç TV yarışmayı canlı yayınladı. Genç TV ve kurucusu Ertan Birinci'ye de destekleri için teşekkürler. cansayintr@yahoo.com

***


Masal!..

Cumartesi günü "Uyuyan Güzel" balesi bağlamında "Masalların çocuklar ve büyükler üzerindeki etkisi"ni anlatan bir yazıdan alıntılar sunmuştum. Uyuyan Güzel balesinin kitapçığında Defne Arıkan'dan naklen..
"Baleyi çocuklarınızla mutlaka görün, bu yazıyı içeren kitapçığını da saklayın" demiştim.
Yazının içinde çocuk kitaplarıyla ünlü Marcel Ayme ve büyük düşünür yazar, Umberto Eco'nun sözleri vardı. Ama isimler o sözlerin altında imza değil, ara başlık gibi çıkmış gazetede, yanlış kullanılan satır boşlukları yüzünden.
Editörler yazı biraz uzadı mı, satırbaşlarından vazgeçer, boşlukları kaldırıp kısaltırlar. Kısa kaldı mı, araya satır aralığı koyar ve uzatırlar bu defa.. Bu yaptıklarının anlamı ve üslubu bazen çok fena değiştireceğine dikkat etmeden..
Bu yüzden bugün yazının tamamını değil, kaynamasını istemediğim bu iki güzel sözü, yeniden köşeme alıyorum.
Özürlerimle..

***

"Çocuklar için şehirde ayrı sokaklar açılmadığı gibi, ayrı kitaplar da yazılmaz.
Büyükler nasıl çocukların ellerinden tutarak sokaklarda dolaşmayı öğretirlerse, kitap okumayı da öğretmelidirler." Marcel Ayme

***

"Dünyada var olma nedenimizi ortaya çıkarmak için; kurmaca (Hayal ürünü) yapıtlar okuruz. Bu arayışı kimi zaman kendi içimizde, kimi zaman da evrende sürdürerek bir ilk öykünün peşindeyizdir." Umberto Eco

***

..ve tabii benim her zaman ve o yazıda da not ettiğim laf..
"Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.
Çünkü bilgi sınırlıyken, hayal gücü tüm evreni dünyayı kapsar.
Albert Einstein

***


Doğan Şener!..

Bugünlük son yazıma başlarken, cebime mesajlar düşmeye başladı.. Önce Ali Kocatepe..
Sonra Güven Taner ve diğerleri..
Doğan Şener'i kaybettik.
Baba tarafından kuzenim olması bir yana, hayattaki en iyi dostum, gazetecilikte tanıdığım en iyi meslektaşım Doğan Şener!.
Ne harika bir gençlik yaşamıştık onunla..
Son zamanlarda çok kötüydü durumu.. Hastaneye kaldırılmış, orada da makineye bağlanmıştı..
Mesajı alınca "Kurtuldu" dedim içimden.. Bazen ölüm kurtuluş oluyor gerçekten..
Annemin haberini alınca da öyle demiştim, mesela, çektiği dayanılmaz acıları çok iyi bildiğimden..
Sen de kurtuldun Doğan Şener!. Çoktan hak ettiğin cennetinde mutlu ol!.
Seni hiç unutmayan ve unutmayacak o kadar çok dostun var ki, hem yukarda, hem burada, artık kalplerde yaşayacaksın..
Sevgili okurlar!.
"Kurtuldu" diyorum ama gene de parmaklarım tuşlar üzerinde gitmiyor.. Bir gün, "Onu" yazacağım.. Yazacağım ki, bizim kuşakların hayran olduğu gazeteci, dost, arkadaş, insan Doğan Şener'i bugünün kuşakları, bugünün gazetecileri de bir nebze tanısın!.

***


Ciddi!..

Öcal Ağbim, "Şaka" diye başlık atıyor, bu tür yazılarına.. Ama benimki şaka maka değil, ciddi.. Valla, billa ciddi..
Fatih Hocam, her Galatasaray maçı başlarken "Bu hafta Belhanda harika oynasın.
Galatasaray, Belhanda'nın golü ile kazansın ki, Fatih Hocam, 'İşte Belhanda'mı gördünüz, ona niçin inandığımı, niçin ısrarla ve inatla arkasında durduğumu, Galatasaray seyircisine sövmesine rağmen niçin ilk 11'e koyduğumu, 'Ruhsuz Belhanda her maç takımı 10 kişi oynatıyor' diyen Hıncal'ın bu işleri hiç bilmediğini de anladınız değil mi' desin" diye dua ediyordum.
İşte duam kabul edildi.
Galatasaray, Belhanda'nın harikulade golü ile muhteşem bir maç kazandı.
Sabah gazetesi birinci sayfa sürmanşet ve sporda tam sayfa, Belhanda'nın çift elini yumruk yaparak yaptığı anlamı açık fotoğraf çevresinde, efsaneleştirdi.
Tamam Hocam..
Sen kazandın.. Artık ben dâhil, kimseye bir şey ispat etmen gerekmez.
Şimdi rahatla.. Otur sakin düşün ve yarınki PSG maçını kazanıp, Avrupa yolunu yeniden aç!.
Not.. Galatasaray'ı Muslera'nın kurtardığını yazan bozgunculara da aldırma sakın..
Belhanda kurtardı, Belhanda!.

***


Sevdiğim Laflar
"Ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır; çünkü pişmanlık minnetten daha güçlüdür." Anne Frank (Teşekkürler Venüs)

Tebessüm
Diyet Günlüğü.. Gün 1.. Buzdolabındaki şişmanlatan bütün yiyecekleri temizledim. Hepsi çok lezzetliydi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA