Bu fotoğraf, salı günü öğleden sonra, 15.00'te çekildi. atv binasının altındaki garaja girerken, bastı Ercan deklanşöre..
Ayrıntılara dikkat edin. "Park yapılmaz" işareti var. Yetmemiş bir de uyarı tabelası altında..
"Bu güzergahta mobil EDS ile denetim yapılmaktadır." EDS, Elektronik Denetleme Sistemi demek. Yani polis olmasına gerek yok.
Sistem trafik suçunun resmini çeker. Ceza plakaya gider.
Bu iki levhanın dibinde park etmiş bir "Okul Taşıtı" damgalı minibüs.. Hayır, şeridinde giden bir araba değil. Park etmiş duruyor. Şoför, klimayı çalıştırmamak için kapıyı açmış, öyle bekliyor, ordan belli, durduğu. Açık..Net!.
Biz saat 17.00'de çıktık. İki saat sonra, 34 LYL 592 hâlâ orda bekliyordu. Önü ve arkası da dolmuştu bu defa.. Çok kritik bir geçiş yolunun iki şeridinden biri servis parkı olmuş, fiilen.
Okullar tatil, okul taşıtının orda ne işi var, derseniz..
Bir defa, İstanbul'da servislerin çoğu "Okul Taşıtı." Çünkü bu işareti taşımanın hem maddi, hem de trafikte avantaları var ve İstanbul'da bunları kontrol eden makam bin defa yazmama rağmen yok.
İkincisi.. Bu ve önüne, arkasına sıralanıp, Barbaros Bulvarı ana arteri ve köprü çıkış yolu caddeyi tıkayarak park eden bu servisler, atv çalışanlarını bekliyor..
İşte İmam, işte Cemaat!. Ondan İstanbul böyle zaten..
Bay İmamoğlu!. Sayın Başkan..
Ordan, "Devlet yok" diye ilan eden Park Yasağı tabelasını ve EDS'yi gülünç hale düşüren uyarıyı kaldırsan, o şeridi boydan boya İsPark'a tahsis etsen, hiç değilse belediye para kazanır, hiç değilse devlet küçük düşmez, hiç değilse Dördüncü Palavra (Öyle bir güç yok çünkü) da alay konusu olmaz..
Gücün yeter mi, atv'nin servislerini o kritik yoldan kaldırmaya.. Yeter mi onlara "Aşağıda kat kat oto parkınız var, orda beklesinler" demeye..
Yetmezse, ne konuş ne bizi heveslendir!.
Bu kentin trafiğini sen de düzeltemezsin, İmamoğlu!.