Türk Televizyonculuğunun, Türk sporunun en önde gelenlerinden biriydi Sevgili Dostum Çetin Çeki..
Aslında ilk tanıdığım Çeki, ağabeyi Gültekin'di.
Sporun gerçek spor kurumları tarafından yönetildiği günlerde Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü Genel Sekreteriydi. Ben de yeni gazeteci, 19 yaşında bir genç.
Gültekin Ağabey sonra babamın dostu oldu. Çünkü bestekârdı. İsmail Baha Üstadın (Sürelsan) meşk gurubundaydılar. Bizim ailede milli marş gibi olan Eski Dostlar onun şarkısıydı mesela..
Çetin'i TRT'de tanıdım ilk. O haber spikeriydi, ben spor sunucusu.. Sonra o da meraklı olduğu spora dalınca çok yakın dost olduk.
1980 Moskova Oyunları'nı TRT yayınlıyordu.
Kenan Onuk'la başladık. Işıklar içinde yatsın, Kenan "Askere çağırıyorlar" diye yurda dönünce mikrofonu Çetin aldı. Yanında ben.
Harika iş çıkarmıştı, hem de böylesine önemli bir yayında "İlk" olmasına rağmen.
Sonra ikimiz de İstanbul'a taşındık.
Ben Gelişim Yayınlarına, Çetin Efes'e..
Ama yollarımız bir kere daha TRT'de kesişti.
Zamanın Cumhurbaşkanı Turgut Özal, o günlerin insafsız TRT Denetimini aşmak ve halka keyfince program izletebilmek için, kurum dışına program ısmarlamak yolunu bulmuştu.
Türker Ağabey'in (İnanoğlu) efsane programı "Bir Başka Gece" öyle doğdu ki, isim babası da Çetin'di.. O Faruk Bayhan'la yapımcı ve baş sunucuydu. Ben de içerde spor söyleşileri yapıyordum. Senelerce sürdü.
Çetin tam zirvelerdeyken, her şeyi bıraktı, gitti Antalya'ya inzivaya çekildi. Kendini unutturdu.
Ölüm haberini sabah aldım.. Bütün gün haber kanallarına baktım..
Bir alt yazı geçmediler.
"Çetin Çeki'yi kaybettik" demediler.
Millet haberi "Ölüm ilanları"ndan aldı, ne acıdır!.
Bir kanal özel "Çetin Çeki" programı yapmadı. Bir gazetede, bir yazar iki satır kaleme almadı. Mahsus bekledim bugüne kadar "Bakalım biri çıkacak mı" diye..
Çıkmadı..
Bu ülkede öleceksen, işin başındayken öleceksin..
Ertesi gün unutuyorlar, çünkü..
Vefa mı?.
Evde bir şişe vardı, Ercan geçerken almış..
Dün sonunu içtim!.