Ne güzel medyam, sanatı nihayet keşfetti.. Ne güzel yıllar önce, nerdeyse tek başıma dolaştığım ve acı acı yazdığım fuarlarda şimdi adım atacak yerin olmaması...
Gazeteler iki fuarın haberleriyle doluyken, ben pek bahsi geçmeyen iki sergiyi daha hatırlatayım size..
Biri, aslında 10 Eylül'den beri açık. 10 Ekim'e kadar sürecek..
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sopranolarından biri Leyla Gencer'i ölümünün onuncu yılında anmak için düzenlendi.
"Leyla Gencer:
Primadonna ve Yalnızlık!" Serginin altında bir başka dünya ünlüsü Operacı'nın Yekta Kara'nın imzası var.
Kara isimdeki "Yalnızlık" sözünü de açıklıyor.
"Yalnızlık, yaratıcılık sürecinin olmazsa olmaz koşuludur.
Zirvede rakiplerden önce, kendi kendinizle yarışırken de yalnızsınızdır, hazırlanırken de. Her primadonna yalnızdır." Bu emsalsiz sergi Beyoğlu İstiklal Caddesi'ndeki Borusan Müzik Evi'nde..
Öbür sergi, Tepebaşı Pera Müzesi'nde..
Bu ülkenin anıt kurumlarından Mekteb-i Sultani'yi, yani Galatasaray Lisesi'ni anlatan muhteşem bir görsellik.. Okulun 150. Yılı dolayısıyla açıldı.
Galatasaraylı, ya da Sultanili olmanız gerekmez.
Meraklıysanız sadece, kaçırmayın!.