Tatil dönüşü öğrendim ikisini de.. İki dostu daha yitirmişiz, eskilerden.. Ankara'dan..
Birisi Ankara'nın o unutulmaz Öncü gazetesi spor servisinde omuz omuza çalıştığımız Selçuk Alpaslan.. Ne güzel günlerimiz olmuştu, Rüzgarlı Sokak'ta.. Abartmıyorum, ülke gazeteciliğine önderlik etmişti o gazete..
Selçuk ne sevilen bir dosttu, tüm gazetede.. Tüm Ankara'nın sevdiği ve saydığı biri olarak yaşadı.
Galip İsen, Bodrum'a yerleşmişti yıllar önce..
"Huysuz Hoca" derlermiş, öğrencileri bizim neşe küpü Galip'e.. Yankı'nın neşesiydi. Her işe koşar, her şeyi yazardı. Büyük şehir hayatından bıkıp Bodrum'a yerleşene dek, kanka gibiydik. Uzun süre telefonla idare ettik, sonra telefonlar da azaldı.. "Orda bir dost var uzakta"ya döndü işler..
Bahar aylarında trafik kazası geçirmiş, ondan sonra da bir daha toparlayamamış.. Ve bunların hiçbirinden haberim yok.. Bir de İletişim Çağındayız..
Işıklar içinde kalın, Selçuk ve Galip Dostlarım..