Hafta sonu notlarına dün başlamıştık. Kalanlarla bugün devam.
***
Magazin Gazetecileri Derneği, bana, Güneri'ye /Civaoğlu), Ertuğrul'a (Özkök), ve Fatih'e (Altaylı) "Yaşam Boyu Onur Ödülü" vermişti ya. Fatih sitem ediyor..
"Öbür üçü ile benim aramda kuşak farkı var. Kendimi bir anda yaşlı hissetmeme sebep oldunuz" demiş.. Valla bana dokunmaz. Güneri'ye de..
Ama Ertuğrul çıldırmıştır bu lafa.. Son zamanlarda "Yaşı" ile bozdu. Durmadan "Yaş" yazıyor. Dr.
Osman Müftüoğlu da hocası. Ondan nasihatlerle kendini gençleştirmek için nasıl çırpındığını köşesinde tefrika halinde okur olduk.
Hem Fatih'e, hem Ertuğrul'a tavsiyem..
Boş verin kafa kâğıdı takıntılarını yahu.. Yaş, kafa kâğıdında
değil, adı üstünde "Kafa" da yazılıdır. Hissettiğimiz, inandığımız yaştayız hepimiz..
***
Ben gençken Beyoğlu'nda iki efsane vardı. Rebul ve Galeri Edip..
Rebul'dan lavanta suyu, Edip'ten gömlek alıp döndüm mü, Mülkiye kantininde havamdan geçilmezdi.
Galeri Edip de, Kot gibi markalaşabilirdi. Olmadı, unutuldu.
Rebul'ün yaşları bana yakın sahibi üç kardeşle sonra tanıştık. Ali, Ahmet ve Mehmet Müderrisoğlu.. İki büyük Rebul'u sürdürmek için pek gayretli olmadılar. Mehmet büyük iddialarla işe girişti. Ülkemizde marka bir "Parfüm" sanayisi kurmak istiyordu. Ben de müthiş destekledim.
Harika şişe tasarımları, harika kokular yaptı Mehmet.. Ama parfüm için alkol gerek. Alkol da devlet kontrolünde. Zamanın iktidarları, sağcısı, solcusu hiçbiri destek olmadı Mehmet'e.. Onu da yıllardır görmüyordum ki, geçen hafta yarım gazete sayfası bir ilan çıktı karşıma.. Anneler günü dolayısı ile Rebul Atölyesi üç çeşit Kadın Parfümü, El ve Vücut Losyonu Koleksiyonu çıkarmış.
Birincisi, Beyoğlu'nda şimdi yok olan efsane dükkânın kapı numarasını taşıyor. No:94..
İkincisi, Eau Mystique..
Üçüncüsü Jardin İmperial..
İlanda Atölye Rebul Mağazalarının adresleri yok, internet adresi var.
www.atelierrebul.com.tr