Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Cazı sever misiniz?.

Cevabınız "Evet"se başlıktaki soruya, ya da "Irkçılık, mezhepçilik" gibi ayrılıkçılıklara karşıysanız eğer, Arnavutköy'deki Selvin Galerisi'ne gidin.. Ordaki resim sergisini görün "Cazla resmin ne alakası var" diyorsanız hele mutlak gitmeniz ve alakayı görmeniz gerek.. Esra Carus, "Direnmeden Kırılmak" adını verdiği sergide, kendi sözleriyle "Siyahi mücadelede şiddetsiz direnişin sembolü olmuş, dinlemekten haz aldığım caz müzisyenlerinin bir seri portresi"ni sunuyor bizlere..
Yani "Resim" sözcüğü çalışmaları pek anlatmıyor.. Aslında üç boyutlu.. İnce ince kesilmiş ve üst üste konmuş, renkli parçacıklar kabartma bir Ella Fitzgerald portresi çıkarıyor ortaya.. Ve de bildiğiniz, hâlâ dinlediğimiz başka ünlü cazcılar..
Carus, soyutla somutu birleştirmiş.
Teknik soyut.. Ama gördüğünüz figür..
Bu sergiyi mutlak gezin, mesela bugün. Hafta sonu. Tatil.. Ailecek gidin.. Ordan çıkınca hemen aşağıda balık meyhanelerinin arasında Selvin'in ikinci galerisi var. Orda da Ali Raşit Karakılıç.
Sanatçının yolu bir gün nasılsa bir hurdacıya düşmüş. Orda bir otomobil radyatörü görmüş. Hepimiz görmüşüzdür bu hurdayı.. Ama sanatçının farkı orda..
Karakılıç, o radyatör dilimlerinin üzerinde portreler görmüş.. Toplamış hurdaları.. ve "Siz hangi portrede saklı kaldınız" adlı sergiyi açmış..
Orda öğrendim.. Portre kelimesinin kökeni "Yeniden üretmek"ten gelirmiş..
Karakılıç, radyatör levhalarını kırıp bükerek, üzerlerine düşen ışığın ve gölgenin de kırılmasını ve ortaya bir "Portre" çıkmasını sağlıyor.
Bilmece gibi değil mi?. O zaman gidin kendi gözlerinizle görün ve karar verin..
Siz hangi portrede saklısınız?.

***
Madem bugünü sanat turuna ayırdık.
O zaman bir istikamet de Dolmabahçe Gökkafes.. Ritz Otel'in altındaki Ekav..
Orda da Bilge Alkor'un resim sergisi var. "Belleğin Yöreleri.." Daha girerken "Fırtına" çıkıyor karşınıza..
Tempest.. Shakespeare yazmış..
Beethoven bestelemiş. Alkor da hayalinde şekillendirmiş..
Birbirinden çok farklı malzemeler üzerine, çok farklı üslupla, bambaşka çalışmalar..
Niye farklı..
Çünkü bunlar 55 yıllık bir sanat yaşamından derlenmiş çalışmalar.. Değişecek tabii. Sanatçı değişimdir.. Sanatçı tasarımdır.
Eser beyinde oluşur..
..ve Bilge Alkor 83 yaşında.. Ve Bilge Alkor hâlâ çalışıyor, hâlâ üretiyor..
Alkor'un hayatı ve eserlerini anlatan çok güzel basılı bir kitap var. Ekav Vakfı'na bağışla alıyorsunuz..
Aldım ve hemen Öcal Ağbime yolladım..
80 yaşında resme başlayan ağbime..
"Bak, Bilge Hanım 83 yaşında sergi açıyor, sıra sende" dedim..
Sanatın yaşı yok.. Üretmenin de, tüketmenin de..
Hadi doğrulun, bir sanat turu yapın, bu cumartesi..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA