Topu topu 2.5 gün için gittim İzmir'e ve olağanüstü şeyler gördüm.. Gelecek yıllarda, İstanbul'dan sonra İzmir de Avrupa Kültür Merkezi ilan edilirse şaşmayın..
Filarmoni Orkestrası eşliğinde Türk Müziği konserini dün yazdım.. Onun için gitmiştim zaten..
Ama gidince gördüm ki, başka harikalar da var..
Turizm Fuarı bir defa..
"Dizelerin Renkleri" sergisi bir defa..
"Tankut Öktem" sergisi bir defa..
Vaktim dar olduğu için İstanbul'da üç defa dolaştığım, gene de doyamadığım Tankut Hocamın ölümünün onuncu yılı dolayısı ile açılan bu sergiyi yazma işini, köşemizin İzmir temsilcisi Öcal Ağbime bıraktım.
Okuyacaksınız.
Öbür ikisini ben özetleyeceğim..

*** İzmir'in yeni Fuarı açıldığında gitmiş, görmüş ve nasıl bayıldığımı yazmıştım.
Tam kente yakışır bir harika yapıydı. Devasaydı.
Turizm Fuarı'nı gezerken, o yapının bile Türk Turizmini anlatmaya yetmediğini gördüm.
Ülkemizde turizm bildiğiniz sebeplerden son yıllarda sıkıntılı. Bu yüzden 11. Turizm Fuarına katılım, adeta bir çağrı yoğunluğunda olmuş.
Üç holün birinde Tur Operatörleri ve Acentalar, birinde oteller, birinde de, illerimiz var. Hepsini gezmek üç gün sürer inanın.
Benim zaten 2.5 günüm var. Turcular ve otelciler, daha çok profesyoneller için olduğundan, ben şehirler holüne daldım..
Nasıl güzel, nasıl renkli.
Bu ülkede turizmi sadece sahillerde sananlar görmeliydi mutlak.. Görülmeye, gezilmeye, kalınmaya değer o kadar çok kentimiz var ki..
Hızla dolaşmak zorundaydım.
Oturmak, sohbetler etmek, getirdikleri mahalli el işi, göz nuru eserleri incelemek isterdim.. Saatler harcamak isterdim, çoğu babamın ve benim mesleğim dolayısıyla bildiğim, gördüğüm, gezdiğim yerler olmasına rağmen..
Dünyanın en büyük mozaik müzesine ve tarihin ilk kilisesine sahip, mutfağı ünlü Antakya mesela..
Bu yaz Türker Ağabeyimle (İnanoğlu) gittiğimiz dünya güzeli doğası ve tarihi ile Safranbolu mesela..
Zeugma Müzesi ve Güneydoğu'nun İncisi Gaziantep mesela..
..Ve dayanamayıp oturduğum Mardin pavyonu..
Dünya güzeli Mardin. Babamın son askerlik yeri.. Öldüğünde de Mardin Milletvekiliydi. Yıllar önce, Devlet Opera ve Balesi'nin Cumhuriyet Meydanı'ndaki konseri için gitmiştim oraya.. Âşık olmuştum, aynen korunan eski Mardin'e.. Dünya Turizm Mirası olmaya adaydı milenyumun başında..
Ama üzerine gitmedik nedense.. Mardin'in ayak tırnağı olmaz yerler, o zaman yazdım ya mesela Toledo kaldırımları turistten yürünmezken, Mardin'in akıllara seza geleneksel el işleri çarşısı bomboştu. Toledo'da "Telkâri" diye satıyorlar, vitrine koyup. Mardin'e Telkâri işi yapan ustaların dükkanları, orda boş.. Mardin boş..
Bu Fuar, Türk Turizmi, hele bilinenler, ezberlenenler dışındaki Türk Turizmi için çok ama çok önemli..
Kültür Bakanlığı da destek olmalı.. Dünyanın en ünlü seyahat yazarları gelecek yıl, 12. Fuar'a davet edilmeli, ağırlanmalı.. Görünce hem de nasıl yazarlar, biliyorum.
Türkiye milyarlar kazandıracak imkanlarıyla turistlere kucak açmalı.. Nasıl açtığını da dünyaya duyurmalı..
Turizm tek başına bu ülkeye refah getirebilir.
O kadar zenginiz..
(Yarın devam.)