"İstanbul müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik. Biz bu şehre ihanet ettik. Hâlâ da ihanet ediyoruz" demişti, 20 Ekim'de, Cumhurbaşkanı Erdoğan..
İki hafta sonra, 6 Kasım'da, bu ihanet döneminin sona erdiğini, bu muhteşem kente değil sadece, dünyaya yakışacak iki muhteşem proje ile açıkladı..
Birincisi.. Dünyayı gezmiş, en ünlü, en simge kültür binalarını görmüş biri olarak söylüyorum.. Bittiği zaman, Tarihi yarım adaya karşılık, "Cumhuriyet İstanbulu"nun simgesi olarak ortaya çıkacak, harikulade güzel ve de harikulade işlevli, haftada 7 gün, 24 saat işleyecek bir Kültür ve Sanat, ayni zamanda eğlence ve dinlence merkezi..
Erdoğan sunumu yaparken üstüne basa basa "Atatürk Kültür Merkezi" dedi.. Aylardan beri "Bu bina adını değiştirmek istedikleri için yıkılıyor ve yeniden yapılıyor" diyenlere sessizce cevap verdi.
İkincisi.. Taksim Meydanı.. Erdoğan'ın konuşmasında benim için en önemli cümleydi.. "Kentler meydanlarıyla anılır. Biz İstanbul'da meydanları tükettik. Taksim Meydanı projemiz bu ayıptan dönüştür" dedi..
Doğru söyledi.. New York deyince Times Meydanı gelir dünyanın aklına.. Londra Picadilly, Trafalgar meydanlarıdır.. Paris, Concord'dur.. Opera'dır. Berlin, Potsdam'dır.. Roma, Cumhuriyet Meydanıdır. Madrid Puerto Del Sol!.. Frankfurt Römer.. Münih, Marien (Meryem) Meydanı..
Say say bitmez..
İstanbul da meydanlar kentiydi.. Beyazıt Meydanı.. Aksaray Meydanı.. Karaköy Meydanı.. Eminönü Meydanı.. Hepsini sözde düzenleyerek ama her defasında biraz daha yok ederek bitirdik.. Meydanı, insana, halka ait meydanları, araçlara uydurmak için her türlü ihaneti yaptık.. Delik deşik ettik. Yürünmez hale getirdik.
Meydansız İstanbul'dan geri dönüşün müjdesiydi, 6 Kasım konuşması.. AKM'nin ya da ordaki otelin tepesine çıkanlar, aşağı baktıklarında Taksim Meydanı'nda tek araç göremeyecekler proje bitince. Alana ve ordaki binalara giden bütün yollar, yer altına alınıyor. Taksim Meydanı ortasındaki büyük havuzu, etrafındaki oturma, dinlenme blokları, yürüyüş yolları ve ağaçlandırma, yeşillenme üzerine peyzajı ile, AKM'ye bakan harika bir alan olacak.
"AKM'ye bakan.." AKM bakılacak bir bina olacak çünkü.. Meydana bakan bugünkü cephe, "Yukarı doğru çekilen tiyatro perdesi" imajını aynen korurken, ayni zamanda "Büyük Ekran" olacak. İcabında içerdeki sahne performanslarını canlı olarak meydanda toplananlara yansıtan dev bir ekran..
Dileğim, Erdoğan'ın verdiği mesajı, İstanbul'un yeni Belediye Başkanı Mevlut Uysal'ın da alması.. Hemen düzenlenebilecek durumdaki Eminönü Meydanı o demir yığını görüntüsünden kurtulup, yürüyenler ve oturanlar için keyif verici bir manzaraya kavuşturulmalı.. Bu iş bir ayda yapılır..
Sonra sıra, meydanı yayalara kapayan o delik deşik araç yollarının tümünün yer altına alınmasına gelir. O zaman alır.. Olsun.. Taksim Meydanı gibi onu da bekleriz..
İstanbul Belediyesi, Erdoğan'ın mesajını almalı ve tüm İstanbul Meydanlarını geri getirecek projeleri derhal yapmalı..
AKM'nin öyküsü uzun.. Onu yarın yazacağım.. Taksim Meydanı ile ilgili daha söyleyeceklerim var.. Önce de söyledim ama şimdi tam zamanı yineleyeceğim..
Şimdi gündem.. Şimdi konuşmalıyız!..