Bir halı saha takımından az öte, Monaco ile kendi sahamızda berabere kalabildik diye nerdeyse zil takıp Boğaz yollarına döküleceğiz. Yahu o madara takımda, Radamel Falcao adlı topa vurmayı bilen tek adam sakat olmasa da oynasa, maçı kaç farkla kaybederdik, gören tartışan yok, SKOR medyamızda..
Yahu dünya futbolu yerlerde sürünürken, Beşiktaşımızla tam da Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kazanacak bir sezon yaşıyoruz. Halimize bakın..
Ben baktım.. Mesela bizim gazetede Metin Tekin'e baktım. Hangi gözlükle bakmış maça, Sevgili Kardeşim?. Beşiktaşlılara verdiği en kötü not 7.. Attığı penaltı golü dışında, hayatının en kötü futbolunu oynayan Cenk, 9!. Sahada görünmeyen Oğuzhan 8!.
Ya bu çok ucuz maçta görülen sarı kartlar!.. Bedelleri, çok daha önemli maçlarda ödenecek o kartlar, mahalle maçında görülür mü?.
Mahalle takımı Monaco'nun not ortalaması 6.5, Metin'e göre... Adamlar gerçekten 6.5'lik oynasalar, maçı farklı kazanırlardı yahu!.
Sahada Beşiktaş adına görevini yapan vardı tabii.. Hatta harikaydılar.. Tribünler.. Maç boyu susmayan, devamlı ayakta, devamlı sahayı etkileyen seyirciler.. Çarşı'ya alkış..
Ama Beşiktaş'a ve Şenol Güneş'e fena halde "Dikkat" borusu çalmalıyız... Şampiyonlar Ligine bu kafa ile devam ederlerse, çok geçmeden tezkere alır, gelirler..