15 Kasım 2010, akşam üzeri telefonum çaldı. Arayan o zaman Başbakan, şimdi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dı.. Onunla, bugüne kadarki tek konuşmamı yaptım.
O sabah, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı Unesco'nun "Yaşayan Kültür Mirası" ilan ettiği, dünyanın "Çininin Picassosu" dediği, Uluslararası sanatçı Sıtkı Olçar'ı kaybetmiştik..
Bir yanda sanatını, bir yanda Kütahya ve Frig Vadisi aşkını yaza yaza bitiremediğim, ömrünü bu ikisini dünyaya tanıtmaya adayan muhteşem sanatçı, benim can dostum, kardeşim Sıtkı Usta öleli birkaç saat olmuştu.
Başbakan "Başınız sağ olsun. Acınızın ne kadar büyük olduğunu tahmin ediyorum. Belki biraz hafifletir diye size haber vermek istedim" dedi ve aynen şunları söyledi.
"Sabah aileyi aradım, baş sağlığı diledim.. Ardından Kütahya Valisi ve Belediye Başkanı'na kentte bir 'Sıtkı Olçar' müzesi açılması emrini bizzat verdim.."
Nasıl teşekkür edeceğimi bilememiş, neler gevelemiştim..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vali ve belediye başkanına bizzat "Hemen açın" emri verdiği müze, Sıtkı Usta'nın kızı Nida'nın büyük çabaları, içine konacak tüm malzemeyi hazır tutmasına ve benim "Ne oluyor, niye gecikiyor" diye kırk yazı yazmama rağmen, ancak ve ancak 7 yıl sonra, bu yıl, 2017'de açılabildi.
Bu yaz başı, o günkü Kültür Bakanı Nabi Avcı Hocamın, Sıtkı Ustamın tanıtmak için baş koyduğu Aizanoi Antik Kentindeki o muhteşem mabedin önünde, Ankara'daki tüm büyükelçileri davet ederek düzenlediği konser için Kütahya'ya gittiğimde, o müzeyi de gördüm..
Konaklar Mahallesi'nde tarihi bir konak tahsis etmişler. Kapısında "Sıtkı Olçar"dan büyük "Kütahya Belediyesi" yazıyor. İçerde yaptığı işten, oranın ne olduğundan habersiz bir delikanlı.. Mütevazi bir yer.. "Ama olmuş ya.. Nida toparlar nasılsa" diye geçirdim içimden..
Ne toparlaması.. Ne gelişmesi..
Müzenin az ötesinde Sıtkı Usta'nın Kütahya merkezindeki tek teşhir ve satış yeri var.. Orada, Sıtkı Usta'dan kalan son parçalar ve babasının adını imzası ile sürdüren, o da çini sanatçısı Nida Olçar'ın eserlerini görebilir ve alabilirsiniz..
Belediye önce o dükkanı yok etmek için neler neler yaptı, bilemezsiniz, Sayın Cumhurbaşkanım.. Sonra da, mecbur kaldığı için açtığı müzeyi hedef aldı.. Yaptıklarına inanamazsınız..
Bu köşede anlatmam, olayı fotoğraflarıyla göstermem mümkün değil.. Yerim dar..
Sıtkı Olçar'ın, tek günahı Kütahya'ya âşık olmak ve onu dünyaya tanıtmak için çırpınmak olan Sıtkı Ustamın kızı Nida'yı lütfen, ama lütfen ve ne olur, çağırın.. Elinde dosyası ile gelsin, size her şeyi anlatsın..
Cumhurbaşkanım!.
Nedendir bilmem.. Bilemem.. Kütahya Yerel Yönetimleri Sıtkı Usta adından nefret ediyor ve onun adını kentlerinden silmek için çırpınıyorlar, yıllardan beri..
Babasının adını Kütahya ve Frig Vadisinde sürdürmek için çırpınan Nida'nın da tahammül mülkü yıkıldı artık, Sayın Cumhurbaşkanım!. Dayanma gücü tükendi.. Her şeyi toplayıp kaçacak.. Bizzat Belediye'nin gezilmesi, görülmesi ve tanınmasını baltaladığı müze dahil..
Sıtkı Ustamın adı, Kütahyası'ndan siliniyor, Cumhurbaşkanım..
Üzüntümü bir kez daha size dökmek istedim. Affedin!.