Ne sevdiğim dostum, ağabeyimdi Fikret Otyam!. Meslekte de ustamdı ha.. Antalya'ya yerleştikten sonra, ne sıcak günler geçirdik Fikret Ağbimle, ailecek..
Aslında 90 yaşına dek gelmesi, hem de böyle hayatın tadını çıkararak, çok sevdiği Anadolu'ya her fırsatta giderek, çok sevdiği rakısını tadında içerek.. Doyamadığı barakları, uzun havaları dinleyerek.
Bu mucizenin arkasındaki kişi Filiz'di.. Filiz Otyam.. Benim canım kız kardeşim.. Kendisi de çok büyük sanatçıyken, son yıllarını Fikret Ağabeye adayan muhteşem kadın..
İki yıl olmuş Fikret Ağabeysiz..
Ne anlatsam boş..
Filiz anlatmış, benim adıma.. Sözü ona bırakayım, en iyisi..
"40 yıllık eşim, yoldaşım, sevgilim değerli Fikret Otyam gideli 2 yıl oldu. Çoğumuzun bildiği gibi Hakk'a yürüdüğünde 89 yaşındaydı ve yaşamı boyunca hep çalıştı, üretti.
Günlük gazetelerde binlerce köşe yazısı yazdı, ülkemize ışık tutan karelerle fotoğraf çekti, kendi deyimiyle sayısız tuval boyadı, 40'tan fazla kitap yayımladı.
Çalışmaları hep çok sevdiği halkı ve ülkesi üzerineydi. Onların dertlerini yazdı, çizdi, fotoğrafladı, gerektiğinde Meclis'e kadar taşıyarak gensoru verilmesini, hükümetin çözüm üretmesini sağladı her sonuç aldığında çok mutlu oldu.
Kutlamalarımıza onca rakı masası tanıdığımızdır. O asla durmadı yeni sorunların peşine düştü.
Doğup büyüdüğü Anadolu'da çok genç yaşlarında gözlemlediği ekonomik eşitsizlik, mezhepçilik, ırkçılık konuları hep gündemindeydi; yine kalemi, fırçası, objektifi ile.
Fikret Otyam arkasında az kişiye nasip olan tertemiz bir isim bıraktı. Bugün onun adını ve bıraktıklarını korumak onu benim kadar tanıyan, anlayan, seven dostlarımızla birlikte hepimize düşüyor.
Bu desteğe güveniyorum, biliyorum ki yalnız değilim."