Aykut Çınar dostuma ne kadar teşekkür etsem azdır.. Beni 10 gün evvel Ankaralardan arayan ve "3 Temmuz gecesi Beylikdüzü'nde Üç Tenor konserimiz var" diye haber veren o..
Üç Tenor!. Konserleri ile gittikleri yeri sarsan, İstanbul CRR, Bodrum Turgutreis Marin'de yeri göğü inleten üç muhteşem Türk.. Aykut Çınar, Ayhan Uştuk ve Şenol Talınlı..
Yaşamdan Dakikalar'a çağırmıştım onları.. Türkiye tanımıştı o zaman..
Tüm programlarımı bu konsere göre yaptım, 3 Temmuz Pazartesi akşamını boş bırakarak..
"Beylikdüzü Yaşam Vadisi" diye adres mesajlamıştı Ayhan. O umursamaz, aldırmaz, mesleği ve İstanbul'u boş vermiş Trafik Müdürü yüzünden cehenneme dönen otobanda yaşadığımız 1.5 saatlik cehennemden sonra, cennete gelmiş gibi olduk, tam da adına layık Yaşam Vadisi'nde.. Muhteşem bir Central Park.. New York'ta değil, bizim İstanbul'da bu defa..
İki bin kişilik bir açık hava tiyatrosu ama etrafında duvar değil, ancak araba ile gezilebilecek bu harika park var..
Sahne önünde 2 bin sandalye dolu ama, parkta çimlere, ağaçların altına yayılmış en az 3 bin kişi daha var, konseri dinleyen..
Ayhan, Aykut ve Şenol, "Bir opera konseri nasıl yapılmalı" dersi veriyorlar her defasında..
Böylesi kalabalıklara "Bak bende ne ses var" diye, dinlenmesi bile zor parçaları söylemek marifet değil. Gelen geldiğine pişman oluyor çünkü.. Mesele geleni yakalamak "Çok sesli müzikten, klasikten, operadan korkmayın.
Bakın onlar da size ne kadar yakın" demek.. Bu da mastürbasyon, yani kendine söyleyip kalabalıkları iten değil, tersine çeken program yapmak oluyor işte..
Opera'yı halka getiriyor.
Operanın en popüler aryaları La Donne Mobile, Nessun Dorma'nın arasına, popüler İtalyan, İspanyol şarkıları katarsan, Granada, O Sole mio söylersen, hele Anadolu'nun en coşkulu türkülerini, Hekimoğlu'nu, Çökertme'yi çığırırsan, Yalgızam diye Azerbaycan'ı da taşırsan, bu millet seni ayakta alkışlamaz mı?. Bir dahaki konserine koşa koşa gelmez mi?.
Meğer bu konser, Beylikdüzü Klasik Festivali'nin açılışıymış ve bu festival üç yıldır yapılıyormuş.. Aykut olmasa haberim olmayacak. Üç yıldır, her eylül ayında da "Caz festivali" olduğunu öğrenince, yanımda oturan Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na "Başkanım sizi bu yaptıklarınızdan ötürü kutlasam mı, yoksa bana yıllardır haber vermediğiniz için boğazınızı mı sıksam bilmiyorum" dedim..
Genç başkan "Haklısınız" dedi, gülerek.. Ekledi..
"Söz bundan sonra her etkinliğimizi size duyuracağım.."
Belediyeler gerçekten çok iyi işler yapıyor ama kendilerine saklıyorlar..
Bir Maltepe Belediyesi vardı haber veren, bir de Büyükçekmece, uzaklardan, koşa koşa giderdim, ama son yıllarda unuttu, onlar da, nedense..
Beylikdüzü'nden hemen bir haber.. Yaşam Vadisi'nde cuma sabahı 11'de, Rauf Denktaş anıtı açılıyor. Ne sevgili dostumdu Rauf Bey!.