Kadir Kaymakçı dostum Brugge'de esnafın yerli müşterilere yüzde 10 indirim yaptığını yazmış.. Peki nasıl anlıyorlarmış, yerli olduğunu..
"Brugge aksanı ile konuşuyorsa benim için yerlidir. Basıyorum indirimi" demiş, esnafın biri "Nasıl yani" diye soran gazeteciye..
Yazıyı okuyorum..
Kadir "Brugge'lüler" diye yazmış.. "Lüler" diye ek.. Yani kentin adını, Fransızca "Brüj" diye okuduğu için eki, o okuyuşa uyumlu koymuş.
Bak sevgili Kadir, Brugge'de eğer "Brüj" dersen, indirim değil, servis bile bekleme.. Çünkü onlar Belçika'nın Flaman kesiminde ve nasıl tutucular bilemezsin.
Oraya gittiğimde bir kafeye oturdum. Fransızca "Bir koka kola lütfen" dedim.. Garson ters ters baktı..
Yahu diyelim Fransızcam berbat.. Yahu "Koka kola" dünyanın her yerinde ayni söylenir. Kapıp gelsene..
İngilizce tekrar ettim. Kolam geldi..
Sonra orada yaşayan bir dostuma olayı nakledince, gerçeği öğrendim.
Bu koyu Flaman Brugge kentinde Fransızca konuşanları hiç sevmezlermiş. Ülke iki resmi dilli olduğu halde..
Kentlerinin adını "Brüj" diye telaffuz edenleri hatta, döverlermiş bile..
O flaman kentinin adı, yazıldığı gibi okunurmuş..
Brug-ge!.
Yani "Brüjlüler" değil, Kadir "Bruggeliler!.."
Yoksa aç kaldığının resmidir!.