Sonunda Ahmet Hakanlaşıyorum galiba.. Ağbime katılmadım ya..
Aile içindeki dengeyi korumak için, ille de onu destekleyen bir yazı koymam gerek köşeme..
Ergin Ataman konusunda ağbim fazlasıyla haklı..
Ergin, yıllardır Galatasaray'a tonla para harcattı.. İstediği herkesi aldırdı..
Ne oldu?.
Fıss!.
Zaferi kazanan, Köprü'ye her geçişimde alkışladığım bayrağı astıran, Fenerbahçe oldu!.
Ergin iyi koç değil.. Bunca transfer yaptı ama bu takıma bir, tek bir doğru dürüst 5 numara, yani bizim devrimizdeki deyişle "Pivot" almadı.. 3.5'tan, çok çok 4.5'tan dönme 5 numaralarla oynadı.. Çünkü kafasında içerden oynamak yoktu. İçerden oynamak, "Oyun" gerektirir.. Bileceksin.. Bol antrenman yaparak öğreteceksin..
Kim uğraşacak.. Kulübe tonla para harcatan Ergin, Amerikan sokak çocuklarının oynadığı, ağbimin haklı deyimi ile "Sallabol"u tercih etti..
Amerika'da "Koş koş at" derler buna..
Tek maç kazanma silahı "3'lük atışlar" oldu Ergin'in yıllar boyunca..
O üçlüğü iyi attırmak için dahi, "Koç" olmadı.
"Kimin eli sıcak" düşünmedi.
Üçlük silahına rahat atış için oyun kurmadı. Biri attı.. Rastgele biri..
Bakın Galatasaray istatistiklerine..
Bana üçlük atış yüzdesini söyleyin, size Galatasaray kazandı mı, yenildi mi söyleyeyim..
Bu koça (!) verilen paraya günah değil mi?.
Çıkardığı olaylar, Galatasaray'ı düşürdüğü durumlar cabası..
En şaştığım da "Liseci" dazlaklar..
Erman Kunter'e karşılarmış.. Yahu Erman Galatasaray Lisesi mezunu değil mi?. O da "Ağbi" değil mi?.
Ama onlar, "Liseli" değil.. Liseci!.
Dursun'a itiraz etmezler de Erman'a kıyamet koparırlar!.