Dün, Yüksel Aytuğ "Neden bu kadar öfkeli olduk" diye soruyordu köşesinde..
Öfkeli bir toplum olduğumuz kesin.. Gazetelere bakın.. İlk sayfasından son sayfasına yerli haberlerin yarısından çoğu şiddet.. Üçüncü sayfalar hele her gün üç dört, suyun da suyu sebeplerle işlenen cinayet haberleriyle dolu..
Kafası kızan elle, dille, silahla başvuruyor..
Hepsini toplasanız, incir çekirdeği..
Yüksel kendince, bu toplumsal öfke krizinin sebeplerini saymış köşesinde..
Ben Televizyon Yazarımıza "Haber kanallarını izle" diyeceğim.. Orda nerdeyse sabahtan akşama süren Canlı Yayın Konuşmaları ve akşamdan sabaha bitmez tükenmez açık oturumlarda, seyirciye durmadan öfke aşılanıyor..
Herkes birine sövüyor.. Hele salı günleri.. "Kara salı" diye adını koyduk..
Meclis'ten yayın yapmayan haber kanalları, her salı guruplara abone.. Partili vekiller yetmezmiş gibi, dışardan getirilmiş, futbol seyircisi sloganlı bindirilmiş kıtalar önünde coştukça coşanlar, ordakilere değil, televizyon başındakilere, yani halka hitap ettiklerinin bilinci içinde, rakiplerini doğruyor da doğruyorlar..
Şimdi bütün bu konuşmaları dinleyip de sakin kalmanın, makul düşünmenin imkanı var mı?.
Hepimiz öfke küpüne döndük yıllardan beri..
Millet bahane arıyor, Yüksel!..