Salı akşam üzeri önce Ortaköy Esma Sultan'a, sonra New York Sanat Fuarı'nda olup bitenleri öğrenmek için Arnavutköy Selvin Galeri'ye uğradığımı, ayrıntıları hafta sonu yazacağımı söylemiştim ya..
İşte o gün, bu gün!..

*** Esma Sultan'da TOG Bazar vardı..
TOG, Toplum Gönüllüleri Vakfı..
Onlarla beni tanıştıran aktif üyelerden Burcu Hanif ve kız kardeşi Begüm Karamahmutoğlu oldu. Tam 11 yıl önce.. Ayni yerde.. Burcu/ Begüm bacılar benim aile dostlarım. Öyle ki, kardeşim gibi Özcan'a, Begüm'ü babasından ben istedim..
"Gel" dediler koştum.. Öyle mutlu saatler geçirdim ki, 11 yıldır hep gittim..
TOG, gençlere gelişmeleri için destek olan bir vakıf.. Gelir sağlamak için işte yılda bir bu pazarı, ya da kermesi, kendilerine özgü adı ile "Bazar" diye açıyorlar. Firmalar Bazar'da satış yeri kiralıyorlar. Giriş biletle.. Bilet bağışla..
İçerde dünya tatlısı çocuklar, gönüllülerce hazırlanmış şirin atıştırmalık paketlerini gene bağışla satıyorlar.. Ortaya önemli bir gelir çıkıyor. Her yıl o gelirin bir ana istikameti var. Bu yılın teması "Yaşam Boyu Öğrenmek!." Öğrenme her yaştadır ve yaşadığım sürece devam eder!.
Gittim, iki kardeş kapıda karşıladılar beni.. İlk stand gene Pınar Altuğ'un..
Takı tasarımları.. "Sen bu kapıyı tutmaya iyi alıştın" dedim.. Gülüştük. Sonra dolaşmaya başladık.. Gene aklınıza ne gelirse var.. Hele de el işi tasarımlar..
Begüm'le poşetleri doldurduk..
Sabah şiddetli yağmur moral bozmuş ama akşam Bazar tıklım tıklım..
Yorulunca bir masa bulup oturduk..
Küçüklerden de bol kuru yemiş aldık.. Geçen yıllarda kızgın güneşte mermer yer fırına dönerdi.
Bu defa yağmur ve bulut klima olmuş.
Nasıl bir keyif..
Harika da bir müzik geliyor, ses düzeninden..
"Kim çalıyor" dedim.. "Sağ olsun Vakko" dedi, Burcu.. "Son yıllarda müzik işini onlar organize ediyor.. Ronit gönüllü destekçimiz.. Bu müzikleri hazırlayıp yolluyor.." Bazar, aslında sadece pazar yeri de değil.. Yıllardır görmediğim dostlarımı da gördüm orda.. "Kokteyl sanki" dedi, Begüm.. "Ben de nerdeyse unuttuğum arkadaşlarıma rastlıyorum her yıl.." Bu yıl Yapı Kredi (Benim bankam yani) sponsor olmuş. Crystal Kart sponsor olmuş.. Yağmur ve ilgi yüzünden bir gün uzatmışlar.
Bu yıl 170 satış yerini 3 bin 12 biletli gezmiş..
Sağlanan gelir, 17-25 yaş arasındaki 5 bin 244 gencin eğitime destek sağlamak üzere kullanılacak.
Siz gitmediyseniz bile ilgilenir ve yardım etmek isterseniz, tıklayın.. www.tog.org.tr *** Galeri Selvin kalabalık.. Dostları da var. Oturdum.. "Anlat bakalım" dedim.. Selvin, 15 Türk sanatçısını Art New York Fuarı'na götürmüştü bu ay..
Geçen yıl Miami'de ilk defa katıldığı bir fuarda, bizim stand New Yorklular'ın dikkatini çekmiş. Selvin Galeri'yi bu yıl kendi fuarlarına çağırmışlar..
"İlk gün ilk açılış yapıldı. Sosyeteye..
Ama New York Sosyetesini görmeniz lazım. Burunlarından kıl aldırmayan tam o "Sosyete" lafına layık tipler.. Eserlere bile bakmayıp, birbirleriyle sohbet ediyorlar, ellerinde kadehler..
"Üzülme bu sosyetik açılış hep böyledir" dedi, deneyimliler.. Asıl halkla açılış ertesi gündü ve dedikleri çıktı. Halk galerilere ve eserlere daha meraklı..
Nasıl ilgi ile bakıyorlar, bilgi alıyorlar.." Dört günlük satışlar daha ertesi gün..
Fuar'ın yanında rıhtım var. Rıhtımda bir tarihi askeri gemi.. Donanma günüymüş.
Trump da gelecekmiş. Konuşma yapacakmış. Duyunca sevinmiş Selvin.
"Başkanı dinlemeye gelenler, bitince fuara uğrarlar" diye..
Sabah kalkmış gibi durum felaket..
Aynen bizdeki gibi yöreye giden tüm yollar kesilmiş.. Konuşma alanına toplanmış binlerce kişi Trump aleyhine sloganlar atıyor..
"New York senin kentin değil.." "Seni burda istemiyoruz. Git.." Tabii Fuar muar kimsenin umurunda değil, bir yanda protestocular, bir yanda güvenlik güçleri..
"İkinci gün nihayet satış yaptık" dedi, Selvin.. "Gürbüz Doğan Ekşioğlu hocamız New Yorker çizeri olduğu için orda tanınıyor. Büyük ilgi gördü. Camaltı onlar için ilginç.
Uğural Gafuroğlu'nun da hemen hepsini sattık.." New York Başkonsolosumuz Ertan Yalçın da gelmiş Fuara.. Bizimkilerle çok ilgilenmiş.. Nasıl minnettar Selvin..
"Ama orda yığınla Türk var, bizden kimse yok.. Üç gün boyunca bir genç kız adım atmış galeriye "Sesinizi duydum.
Türkçe konuşuyorsunuz" demiş.. "Evet" demiş Selvin, ikinci etmesini beklemeden de arkasını dönmüş, koşmuş gitmiş.
Hepsi o..
Üçüncü gün daha da umutlu bekliyorlarmış ki, alarm gibi seslerle uyanmış Selvin..
"Dikkat dikkat!.
New York'a müthiş bir fırtına geliyor.
Kimse evden çıkmasın..
İş yerleri ve okullara da mecbur kalmayan gitmesin" diye. Tabii o havada sanat fuarına kim gider..
Son gün sabahı ortalık zifir..
Elektrikler kesik.. New York'ta elektrik kesilmesi tarih olur.. Bundan yıllar evvel kesilmişti de 9 ay sonra doğumlar artmıştı, unutulmaz..
Belediye yetkilileri gelmişler, özürler dilemişler, "Ama doğaya gücümüz yetmiyor.
Yarına dek elektrik yok" demişler..
Karanlıkta fuar.. 15 sanatçının eserlerinin nakliye masrafı.. Sanat eserlerinin devasa sigortaları.. Az biraz bilirim..
"Battın mı Selvin" dedim..
"Yok" dedi.. "İkinci gün yaptığımız satışlarla tüm masrafları çıkardık..
Karımız aldığımız yeni teklifler oldu" dedi..
Bu defa da 29 Haziran'da St. Tropez'de yapılacak Art Pamnpelonne, 6 Aralık'ta Miami'deki Art Aqua Miami, gene Miami'de gene ayni tarihlerde yapılacak Context Art ve Art Miami fuarlarından davet almış.
St. Tropez tamam da Miami'de hangisi.. Geçen yıl ona New York kapısını açan Agua Art Miami mi, çok daha büyük öteki ikisinden biri mi?.
Veda günü durumu öğrenen Agua Art Miami Küratörü Greta Oriknela kulağına eğilmiş Selvin'in..
"Geçen yıl, küçük gölde büyük balıktın.. Bu yıl büyük gölde küçük balık olma!."
Siz ne dersiniz sevgili okurlar?.