Enka'da bu yıl ikinci hayal kırıklığım.. Bu yıl ikinci defa kulaklarımın zarlarını korumak için parmaklarımı tıkaç yapışım.. Bu yıl ikinci defa kendimi dışarıya zor atışım..
Oysa ne hayallerle gitmiştim, çok sevdiğim piyanist Tuluğ Tırpan ve saksafoncu Anıl Şallıel'in adlarını görünce.. Çok özlediğim Aşkın Arsunan Project benzeri müzik dinleyeceğimi sanıyordum.
Programda "Atlantikli Yıllar" yazıyordu. Ahmet Ertegün'ü, bir tek Türk sanatçısına destek olmadığı için sevmediğimi bilirsiniz. Ama Atlantic Records, Ray Charles'tan, Ella Fitzgerald'a gerçek caz, yani zenci müziğinin, zenci mahallelerinden çıkıp dünyaya yayılmasını sağlayan firmaydı.
Şimdi o müzikleri, bana hayaller kurduran bir orkestradan dinleyecektik.
Ama karşımıza çıka çıka, Recep İvedik numaraları yapmayı marifet sanan bir sunucu/ şarkıcı (!) çıktı.. Hem de ne geveze.. Marifet yapıyor ya.. İki saatin yarısı onun sululukları ile geçti..
Bakar mısınız mesela, şu laflarına..
"Şimdi siz 'Bitiyor' sanıyorsunuz değil mi?. (Seyircinin işkence çektiğinin farkında yani). Oysa daha kaç şarkı var. Rahatlama arası da yok.. Tutacaksınız. Gülerken de dikkatli gülün ha.." (Yoksa altınıza kaçırırsınız" demek istiyor)
Altımıza kaçırmadık ama ben şahsen aklımı kaçıracak duruma geldim.
Bu seviyesiz şakanın ardından beklemeye başladım.. "Ne zaman mikrofonu poposuna tutup gaz çıkaracak" diye..
"Dünya güzeli parçalar nasıl rezil edilir" diye bir şey var sanki.. Ya da "En çok kim bağıracak" yarışması.. Ses düzeni de son seviyesine dek açılmış.. Sanırsız her on saniyede bir salona bir jumbo jet iniyor.. Öyle korkunç gürültü.. Salonun en arka sırasında oturuyoruz..
Üzüldüm. Zamanında Budapeşte'ye gitmiştik, F1 yarışlarına.. Bize lastik kulak tıkayıcı vermişlerdi, otomobiller önümüzden geçerken, kulaklarımızı patlatmasın diye.. Dönünce atmıştım..
Buradaki gürültünün yanında Ferrari'nin geçişi ıslık gibi kalır..
Ben o Serhat Kılıç adlı, İvedik Mukallidinin olduğu yere bir daha adım atmam, olur biter ama, böylesi ayıplar, Enka adına gölge düşürüyor..
Şarık Ağabey, burayı birtakım garip kişiler kendilerini tatmin etsin diye kurmadı ki!.