Hafta sonu boş vakit ayırabilirseniz, ya da yolunuz Tepebaşı ve Nişantaşı'na düşerse, iki sergi tavsiye edeceğim size.. Uğrayın..
Tepebaşı'ndaki sergi, tarihi Pera Palas otelinde..
Müthiş koleksiyonculuğunu yakından bildiğim Şerif Antepli dostum, pazartesi günü kapanacak (Fazla vaktiniz yok yani) Dünya Kadınlar Günü için düzenlemiş..
"Sinemanın Divaları!.." 122 yıl önce Paris'te titrek görüntülerle başlayan sinema tarihinin en ünlü oyuncuları üzerine yaşam boyu biriktirdikleri..
Çikolatalardan çıkan kartlar.. Pullar..
Zamanın dergi kapakları.. Çakmaklar..
Kol saatleri.. Gezerken gördüklerimin hemen hepsi, benim elimden de geçti..
Antepli ile farkımız?.
O biriktirdi. Ben baktım, okudum, kullandım, attım!.
Onun için Antepli 2017'de sergi açabiliyor. Ben sadece gidip bakabiliyorum..
Pardon!. Beni şaşırtanlar da vardı..
Ara Güler'in çektiği Sophia Loren, Gina Lollobrigida resimlerini biliyordum.
Ama o harikulade Brigitte Bardot portresini ilk defa gördüm..
BB'nin dünyayı kavurduğu günlerde çekmiş Ara!.
Audrey Hepburn'ün "Tiffany'de Kahvaltı" filmindeki o ikonik, siyah tuvalet, elinde o ince uzun ağızlıklı resmi de orda tabii. Antepli "Almanlar bunu posta pulu yaptılar, ama resimde sigara var diye hemen toplattılar. Bu yüzden şu anda dünyanın en kıymetli pullarından biri. Bir yerde rastlarsan kap" dedi..
Öteki sergi, Vali Konağı girişindeki İdil Galerisi'nde, sevgili hemşerim Faruk Cimok'un..
İstanbul'un meydanları, parkları, güvercinleri..
Harika boyar İstanbul'u Faruk..
Bu defa beni çarpan, devasa bir resim oldu.. Ortada tarih olan kara trenin lokomotifi var, dumanlar içinde..
Etrafında insanlar.. İçlerinde bugün artık Kafkas gecelerinde gördüğümüz o ulusal kılıkta olanları da görülüyor.
"Büyük Göç" demiş, Faruk adına..
Onun ataları demek kara trenle göçmüşler, ana vatanlarından..
Bizimkilerin oralardan gelişi ise, Karadeniz'den, takalarla..
Gözlerim yaşardı bakarken..
Sergi 8 Nisan'a kadar açık!.