Başkanı yalancı.. Başkan vekili yalancı.. Galatasaray'dan söz ediyorum, Bir dedikleri bir dediklerini tutmayan, söz verdikleri hiçbir şeyi yapmayan, kulübün malını, mülkünü satarak, kendi yarattıkları borçları ödemelerini "Kahramanlık" gibi sunanlar bunlar..
Bunları her ay, iki çay, üç kurabiye uğruna "Koyun" gibi izleyenler de, yaşları, başları, görgü ve deneyimleri ile (Sevsinler) Divan'a girmeyi hak etmiş üyeler..
Peki, Galatasaray!.
Kulüp denizin bittiği, güneşin battığı yerde, ey Galatasaray camiası.. Bu önüne konan listeyi aynen sandığa atan Kongre, bu olup bitenlere gık demeyen, verilen sözlerin hesabını bile sormayan göstermelik Divan'la mı kurtulacak sanıyorsunuz?.
Galatasaray battı arkadaşlar.. Battı ağlayanı yok!.
Divan'da her şeye rağmen cesaretle konuşabilen (Divanın komedi başkanı susturmaz ve mikrofon kapattırmazsa) birkaç kişi var.. Gerçeği onlardan öğrenebiliyorum. Gazeteler onları yazmıyor çünkü.. Çünkü Galatasaray batsın istiyor, hepsi..
Perşembe günü gene toplanmış, Kurabiye canavarları..
Yahu biriniz kürsüye çıkın.. "262 milyona kefil oldum" diye efelik taslayan Başkana sorun bakalım..
"Bu 262 milyon borç nerden çıktı?. Son 15 yılın mali denetimini yabancı firmaya yaptırdın.. Niye kasanda saklıyor açıklamıyorsun" deyin bakalım.
Öcal Ağbim ve ben, köşelerimizde on defa sorduk..
Ben hem de başlıkta "Yalancı" dedim. "Gık" yok.. İthamı kabullenme pahasına açıklama yapmadı, Dursun.. Öyle duruyor..
"Ada ne oldu?. Hani o Koçaslan denen, anayasa, yasa, kural tanımaz adamdan adayı geri alacaktın. Tersini yaptın. Yüksek Mahkeme "Tahliye kararı" vermiş ve iş bitmişken, işgalci değil, sen Galatasaray Kulübü Başkanı sen, Koçaslan'ın ortağı gibi davrandın ve 'Karar düzeltme' istedin. Adam kaldı. "Karar düzeltme" dosya üzerinden yapılır, bir günde biter. Nerdeyse bir yıl geçti. Çıt yok.. Danıştay sıraya bile almamış hâlâ, iyi mi?. Neden?.
Neden takip etmiyorsun Dursun?.
Görevi sana devreden Duygun Yarsuvat seni aradı mı?.
"Ankara'ya gidiyorum. Şu karar düzeltme dilekçenin tarih ve numarasını ver, takip edeyim" dedi mi?.
Verdin mi peki?.
Riva'yı, Florya'yı sat!. Ada'yı alenen, resmen peşkeş çek!.
"Bizimkiler (Futbolcuları kastediyor) bazı maçları bilerek kaybettiler" diye akıllara sığmaz bir lafla, Galatasaray'ı yerle bir eden Nasuhi Sezgin adlı vekilini hiç utanma ve sıkılma duymadan, Divan'da yanında oturtup, destekle..
Sen ki, daha dün, "Geçmişin rezilliklerini açıklayalım" diyen tüm yönetim kurulu üyelerini tasfiye etmiş, Dursun'sun!.
Sen kurtaracaksın Galatasaray'ı öyle mi?. Sen ve kulübe, futbolculara iftira atan ve milleti salak sanıp, aptalca çevirmeye çalışan vekilin batmış gemiyi yüzdürecek öyle mi?.
Galatasaray önce senden ve ne iş, ne konuşma bilen takımından kurtulmalı..
Kim yapacak bunu peki?.
Kongre mi?.
Güldürmeyin beni!.
Ey Galatasaraylılar. Kendinize yeni bir takım aramaya başlayın.
Ali Sami Yen'in kurduğu kulüp bitti!.