Geçen hafta iki büyük kulüpte iki önemli olay gerçekleşti, ama benim eşsiz spor basınım gözler önünde olup bitenlerin ne anlama geldiğinin farkına bile varamadı.
Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım, yerine başkan olacağına inanılan Ali Koç'un ipini çekti ve veliahtını açıkladı.
Ferit Şahenk!.
Aziz Yıldırım, hem "Ali Koç geliyor" diye zil takıp oynayan medyaya, hem de "Ali Koç başkan, Fenerbahçe Şampiyon" diye bağıran taraftara öyle bir rest çekti ki inanmazsınız.
"Kongre mongre yok. İşi bırakmıyorum" dedi, bir.. Sonra Ali Koç'a meydan okudu.. "Benim yerime gelme hevesi ve hazırlığı yapanlar var. Maçaları sıkıyorsa, çıksınlar ve 'Adayım' desinler de görelim boylarını" diye bağırdı. Ali Koç'tan "Gık" çıkmadı günlerdir. Aziz ardından "Seneye basketbolda Fenerbahçe ile Doğuş birleşecek" dedi. Bugünkü Darüşşafaka küçülecek, Doğuş asıl desteği Fener'e verecekti.
Durup dururken bu açıklama niye yapıldı peki?. Hem de Fener- Darüşşafaka Doğuş maçı haftasında..
Medyam bu haberle, Ali Koç'a meydan okuma demecini bir araya getiremedi.
"Ali Koç yok!.. Aziz Yıldırım'ın veliahtı Ferit Şahenk" diyemedi..
Galatasaray'da da İgor Tudor, ayni ip çekme işini, Florya'daki Hayalet Alp Yalman ve takımına yaptı. Levent (Sen kimsin) Nazifoğlu nam zatın "Alp Kuklalığı" devri bitti.
Öyle bitti ki, Antalyaspor maçı sonrası konuşamadı bile..
İgor "Bütün yetkiler bende.
Transfer dahil her şeyi ben yapacağım" diye rest çekince, Dursun'un biraderi Mehmet Özbek'in de futbol şubesinde yetkisi kalmadı. Alp'in son gölgesi, "Veteran" arkadaşı Ayhan şimdilik kulübede ama, göstermelik.
İgor, Antalya maçında tribüne yollanınca, kıdemli ve kulübü bilen (!) yardımcı olarak yerini Ayhan almalıydı ama, o gene içerde oturdu. İgor'un yerini kendi getirdiği yardımcısı aldı.