Dün başlamıştım genel eleştirilerimle.. Bugün de başından sonuna izlediğim bir Ahmet Hakan Ana Haberi ile (30 Ocak Pazartesi), özel izlenimlerimi yazıyorum..
Ahmet Hakan ilk günlerdeki o tedirgin havasını nihayet geride bırakmış. Kamera önünde rahat duruyor ama ne yazık ki, hâlâ sunucu değil. Önündeki aletten okuduğu belli. Bu alet aslında sizi çeken bir kameradır, ama üzerinden sizin okuyacağınız ama seyircinin görmediği yazılar geçer. Okumak için oraya bakınca, seyircinin gözünün içine bakar gibi durursunuz ama seyirci amacı okumak olan gözlerin kendisine bakmadığını hisseder. "Boş bakış" diyebilirsiniz buna.. Ahmet ekrandan bize sıcak değil, boş bakıyor bu yüzden.
İkincisi..
Okuyor ama "Sunucu"ya, konuşur gibi yapıyor.. "Gibi yapmak" ayrı bir sanat dalıdır. "Aktörlük" derler buna. Ayrı bir yetenek gerektirir. Tıpkı "Okuma"nın da ayrı bir yetenek, spikerlik gerektirdiği gibi..
Oysa ekran önünde o sohbetine doyulmaz Ahmet olsa, olmaya cesaret etse, iş bitecek.
İkincisi ve bence en önemlisi..
"Açılış Haberi.."
Bu haber özel olmalı.. Cesur olmalı.. Sabahtan beri haber kanallarında seyircinin nerdeyse izlemekten bıktığı bir görüntü ve haberle başlamak, daha ilk anda seyirciyi kaybetmek oluyor. Habere meraklı biri artık ötesini zor izler. Zaten sabahtan beri her şeyi izlemiş adam..
Cesur olacaksın Ahmet.. Protokol haberciliği yapmayacaksın. Ahmet Hakan haberciliği yapacaksın..
O gün elinde öyle bomba gibi bir haber de varmış zaten.. Neden sonra sıraya girdi.
"Bu ülkedeki 700 bin okul servisi aracından yüzde 99'unun kusurlu olması" ne demek Ahmet!.
Biraz Anchormanlik yap. Haberi sana anında ulaştırsınlar. "Şu şu şu unsurları da istiyorum" de.. Öyle bir haber çıkar ki, ertesi gün bütün Türkiye konuşsun.
O bomba haberi öyle sıradan sundun ki, senin gazeten Hürriyet ve yazarları bile aldırmadı, ben köşeme manşet yaparken..
En kıymetli varlıklarımız, can parçalarımız çocuklarımızı her sabah kusurlu araçlara bindirip yolluyoruz. Elinde kapı gibi belgeler var ve sen bunu birinci haber yapamıyorsun.. O zaman nasıl "Özel, farklı" olacak, Ahmet Hakan Ana Haberleri..
"Mahsun'un filmine sansür" haberin ve yorumun zorlama.. O filmi programa almayan binlerce sinema var ülkemizde. Onların sahipleri de mi sansürcü şimdi. Öğrendik ki, göstermeyen iki sinema da Belediye'ye aitmiş. Yani Belediye Başkanı'nın sinemaları, bir yerde. Oynatır, oynatmaz. Tepkiyi de halkı, seyircisi verir.
Haberlerinin arasına kısa yorumlar koyman güzel. Sen kısa yorumlarınla en çok okunanlar arasına girdin zaten. Devam ama dikkat!.
"Kapalıçarşı bitiyor.. Kimseler gelmiyor.. Esnaf perişan" haberleri bir aydır yayınlanmıyor mu?.
Şimdi biri gelse ve binlerce dolarlık alışveriş yapacağını söylese, o esnafın sabahın üçünde bile gelip dükkânı açmaz mı?. Sen açmaz mısın?. Bunu isteyen Bülent Ersoy olunca mı, ayıp, günah oluyor, peki?.
"Üzerine montunu örten adamlı köpek" finalin enfesti. Üzen bir yığın haberden sonra, böyle duygusal bir güzellikle bitirmek..
Ama sen "Bugünü de bu güzellikle bitirelim" demedin.
"Kısa bir ara" dedin.. 15 dakika beklettin. Karşımıza çıktın o zaman, yani bizi eşek yerine koyduktan, ya da koyduğunu sandıktan sonra "Bitti" dedin ve o güzelliği piç ettin.. Ama nokta koymadın bir başka ayıp, sana yakışmaz iş daha yaptın. Gene dizi reklamı yaptın, Ana Haber Anchormani, olarak..